Çekişmeli taşınmazlarda dava dışı kişiler adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup hu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacya iadesine, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı; çekişme konusu 107 ada 95 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... zilyetliğinde ve kullanımında iken kadastro tespiti sırasında davalı kardeşi ... adına tespit gördüğünü, davalı kardeşinin de bu taşınmazı diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve satış göstermek suretiyle diğer davalı kayınbiraderi ...’a temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar; zamanaşımı definde bulunarak, taşınmazın uzun zamandır davalı ... zilyetliğinde bulunması sebebiyle adına tespit edildiğini, mirasbırakanın bu taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığını, diğer davalı ...'ın ise bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Somut olayda; davacıya ait olan ve başlangıçta 400 metrekare olan taşınmazın belediye tarafından yapılan imar çalışması neticesinde 125 metre kareye düştüğünü, geride kalan kısım içinde bulunan su basmanının davacı tarafından yapılmasına rağmen davalıya ait olduğunun iddia edildiği, su basmanının halen davacı tarafından kullanılıp emlak vergilerinin de ödendiğini, bu kısmın davacıya ait olduğu belirtilerek subasmanı ile arsasının davacının zilyetliğinde olduğunun tespiti talep edilmiştir. TMK'nun 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğine müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Ancak, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır. (HGK'nun 25.11.2009 tarih ve 2009/8-518 Esas, 573 Karar)....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2018/557 ESAS, 2021/331 KARAR DAVA KONUSU : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ...’nin 745 parsel ... taşınmaza yönelik davasının kabulüne, davacıların ve müdahillerin 1078, 1295, 1296, 1298, 1299, 1300, 1301, 1302 ve 1303 parsel ... taşınmazlara yönelik davalarının reddine, 745 parsel ... taşınmazın davacı ... adına, 1078 parsel ... taşınmazın ... adına, 1295, 1296, 1298, 1299, 1300, 1301, 1302, 1303 parsel ... taşınmazların ise Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 1295 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1296 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1298 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ye; 1299 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’ya; 1300 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ...’a; 1301 parsel ... taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ve zilyetliğinin ..., ......
Uyuşmazlık konusu taşınmaz kadastro öncesi Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu Hazine adına tapuya bağlandığına göre tapu kaydının oluştuğu 1957 yılından sonra tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik hukuken bir değer taşımaz ve kişi yararına herhangi bir hak bahşetmez. Bu durum karşısında davacı taraf 17.5.1957 tarihinden geriye doğru taşınmaz tapusuz durumda iken bu tür taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliği kanıtlamak zorundadır. Yani zilyetliğin başlangıcı 1937 yılına gitmektedir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıklar davacının zilyetliğinin 1966 yılından itibaren başladığını, daha öncesinde davacının bir zilyetliğinin bulunmadığını ifade etmişlerdir. Buna göre davacının 1957 yılından öncesinde zilyetliğinin bulunmadığı açıktır. Bu beyanlar gözetildiğinde taşınmaz tapulu iken davacının zilyetliğinin başladığı anlaşılmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesine göre orman sınırları dışarısına çıkartılan taşınmazda davalı lehine yapılan zilyetlik tespitinin iptali ve taşınmazın davacı kullanımında olduğunun tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
Bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile diğer genel kanun hükümleri ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19.maddesinin 12. fıkrası hükümlerine göre, taşınmaz üzerinde bulunan yapı, ağaç ve benzeri muhtesatın aidiyetinin tespiti istemiyle açılan her türlü davalar sonucunda genel mahkemelerce verilen hüküm ve kararlara karşı yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (7.) Hukuk Dairesine ait olmakla, dosyanın gereği için anılan Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazda zilyetlik şerhinin iptali ve murisin zilyet olduğunun tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince adına orman sınırları dışına çıkartılan dava konusu yerde 2010 yılında 3402 sayılı Yasa'nın ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosundan kaynaklanan davacının zilyet bulunduğunun tespiti ve şerhi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...