Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle davalılar ..., ..., ... ve ... adlarına eşit paylarla tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
Bu nedenle, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında taşınmaz malikinin değişerek davalı ...'un tapu kayıt maliki olduğunun anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasına girilerek kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte davacı lehine zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, oluştuğunun kabul edilmesi halinde tespit hükmü kurulmalı, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Davada, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak istekte bulunulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişi ile İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı arasındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti ve korunmasına ilişkindir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın 6292 sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle Gazi adına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece Hazinenin yanında tapu kayıt maliki de davaya dahil edilip yöntemince taraf teşkili sağlanarak davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2016 NUMARASI : 2015/136 2016/294 DAVA KONUSU : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya İli Döşemealtı İlçesi Dağbeli/Cumhuriyet Mahallesi 367 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi kapsamında ormandan hazine adına çıkarılan sahada kalan taşınmaz olarak hazine kayıtlı bir taşınmaz olduğunu, bu taşınmazda 5831 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan tespitte dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı ve kullanımsız olduğu, taşınmazların cinsinin de çalılık olduğunu yazıldığını belirtirek, bu şerhin iptali ile anılan taşınmazın tarla vasfı ile kullanıcısının...
K.. adlarına tapu kaydı oluşturulmuş olup bu aşamada davaya tapu iptal ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmeli, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,17.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Yasa'nın 1744 saılı yasa ile değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman dışına çıkarılan taşınmazda zilyetliğin tespiti ve şerhi verilmesi isteğine ilişkin olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
Mahkemece, temyize konu çekişmeli taşınmaz bölümünün davacının kullanımında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava ve temyiz konusu 103 ada ... parsel sayılı taşınmaz 6292 sayılı Yasa uyarınca dava tarihinden sonraki bir tarihte satılarak davalı ... adına tescil edilmiştir. Taşınmaz 6292 sayılı Kanun gereğince satışla Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, satın alan şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Ne var ki, dava taşınmazın Hazine mülkiyetinde olduğu sırada açılmış olduğuna göre her ne kadar davaya şerh davası olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİĞİN TESPİTİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Evciler Köyü çalışma alanında bulunan 264 parsel sayılı 4.760,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 139 parselin miktar fazlası olarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, uygulama kadastrosu sonucunda taşınmaz 138 ada 5 parsel olarak ve 5.231,65 metrekare yüzölçümüyle tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu ve kendisi tarafından imar-ihya edildiği iddiasına dayanarak taşınmaz üzerindeki mevcut şerhin terkini ile kendi zilyetliğinin tespiti ve lehine şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....