Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, taşınmazın tapudaki vasfı yönünden de davalı olduğu ve davacının iddiasının bu davada görülmesi gerektiği, ayrıca taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sonunda şayet 2/B'ye çıkarma işlemi kesinleşirse 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi uyarınca kullanıcı/muhtesat belirleme kadastro çalışması ... Kadastro Müdürlüğünce idari yoldan yapılacak bir işlemle sonuçlanacak olması ve bu durumda taşınmazın vasfı ile birlikte ada-parsel numarasının da değişecek olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ......

    Dosya kapsamından, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı yasa ile eklenen ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında 160 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmaz,Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 23 parsel sayılı taşınmaz da 3 katlı bina 25 yıldan beri .... evladı ..... ve ..... evladı ...'lerin , 24 parsel sayılı taşınmaz da ise 1 katlı bina 30 yıldan beri Mehmet evladı Tutuya ilgili ve Mustafa evladı Turan Yıldırım'ların müşterek fiili kullanımında olduğu şerhi verilerek Bahçe niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, davacılar taşınmazlar üzerinde ...'...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Pozantı Asliye Mahkemesinin 05.04.2017 tarihli ve 2016/78 Esas, 2017/36 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:14.04.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği ... adına orman sınırları dışına çıkarılan .. ada ... parsele ait tapunun beyanlar hanesinde davalılar adına yazılı kullanıcı şerhinin iptal edilerek davacının kullanıcı ve zilyet olduğunun şerh edilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

          Davalılar vekili, yıkıldığı iddia edilen yerin oturulabilir bir yapı olmadığını ve harabeden ibaret tinercilerin mesken tuttuğu, çatısı göçmüş ve kapı ve pencereleri olmayan bir yıkıntı olduğunu, inşaatın hafriyatı sırasında çevrede oturanların dozer operatörüne bu taşınmazla ilgili olumsuz şikayetlerde bulunması üzerine yıkıldığını ve müvekkilinin bu durumu daha sonra dozer operatöründen öğrendiğini, kaldı ki bu yerin Hazineye ait olup davacının mülkiyet hakkı bulunmadığından aktif dava ehliyetine sahip olmadığını , davacının zarara uğradığını ispat etmesi gerektiğini belirterek, uyuşmazlığın zilyetliğin korunması niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, uyuşmazlığın zilyetliğinin korunması niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle görev nedeni ile davanın usulden reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, haksız fiilden doğan tazminat isteğine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda 2010 yılı içerisinde 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın Ek 4. maddesi uyarınca 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesine göre davalının fiili kullanımında bulunduğuna ilişkin vekilen şerhin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesi uyarınca kadastro dışı bırakılan alanların tespiti amacıyla yapılan kadastro sırasında, ... çalışma alanında bulunan, 107 ada 3 parsel sayılı 2.585,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ...'ın zilyetliğinde bulunduğu ancak zilyetliğinin iktisap sağlayan süreye ulaşmadığı gerekçesiyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle, ... ise çekişmeli taşınmazda davalı lehine zilyetlik şerhi verildiğini iddia ederek zilyetlik şerhinin iptali istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davalı, davacı Hazine'nin davasının reddine, davacı davalı ...'...

                O halde Hazinenin mülkiyet hakkının söz konusu olduğu taşınmazlar bakımından Hazineye karşı zilyetliğin korunması ve tecavüzün önlenmesi davası açılamaz. Yani mülkiyet sahibi olan Hazineye karşı açılan bu davaların reddine karar verilmelidir. Bundan ayrı, 4721 sayılı TMK.nun 715.maddesinde aynen "Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar, buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz...." hükmüne yer verilmiştir....

                  Mahkemece taraflar arasındaki 19.7.1991 tarihli satış sözleşmesinin konusunun çekişmeli taşınmaz üzerindeki ev olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın üzerindeki iki katlı evin arsası ile birlikte davalıya satılıp, zilyetliğinin devredildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gibi mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarından da çekişmeli taşınmaz üzerindeki iki katlı evin arsası ile birlikte davalıya satılıp, zilyetliğinin devredildiği anlaşılmaktadır....

                    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde Medeni Kanun'un yürürlüğe girdiği 1926 yılından önce 10 yılı aşkın süre aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla zilyetliğinin sürdüğü, davalının malik sıfatıyla zilyetliğinin Medeni Kanun'un yürürlüğünden sonra ve kadastro tespitine kadar kesintisiz olarak devam ettiği, bu suretle Arazi Kanunnamesi'nin 20 ve 78. maddeleri gereğince tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine ve taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu