"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti K A R A R Dava, Kadastro Mahkemesine açılıp, uyuşmazlık mahkemece bu sıfatla incelendiğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Dava, Kadastro Mahkemesince açılıp, uyuşmazlık mahkemece bu sıfatla incelendiğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açtıklarını belirterek; Hatay İli Dörtyol İlçesi 831 Parselde yer alan ve ekli krokide 831/B ile gösterilen alanın zilyetliğinin müvekkilline iadesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davacı kooperatifin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 4217 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 26.05.2015 tarihli rapor ve krokide 3 rakamı ile gösterilen 1.358,22 metrekarelik kısmında davacı kooperatifin zilyetliğinin bulunduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine gösterilmesine (bu kısımda bulunan bekçi evi ile ilgili tapuda beyan bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına), birleşen davaların kabulüne, aynı rapor ve haritada 1 rakamı ile gösterilen 2.111,59 metrekarelik kısmında davacı ...'nin zilyetliğinin bulunduğunun ve bu kısımdaki ağaçların davacıya ait olduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine gösterilmesine, 5 (A), (B), (C), (D) ve (E) rakamı ile gösterilen 33.710,53 metrekarelik kısmında davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz zilyetliğinin tespiti ... ile ... aralarındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasının kabulüne dair .. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.04.2014 gün ve 130/160 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 478 ada 6 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitini istemiş, davalı vekili, dava konusu taşınmazın davacıya ait olup olmadığının araştırılmasını bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 478 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ...TC kimlik numaralı ... ...'nin mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Davacı 139 ada 44, 103 ve 104 parsel üzerindeki muhtesatın tespitini istemiş ve zemin hakkında herhangi bir istek ileri sürülmemiş bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay (7.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti K A R A R Davacı vekili dava konusu parselin üzerindeki 3 katlı binanın mülkiyetinin tespitini istemiş ve zemin hakkında herhangi bir istek ileri sürülmemiş bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay (7.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda davaya zilyetliğin şerhine yönelik dava olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Hal böyle olunca, dosya içeriğine göre tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazda davalı ile birlikte davacının da fiili kullanımı olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece bu hususun tespiti ile yetinilmesi gerekirken yukarıda açıklanan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin hüküm tesisi isabetsiz olup, dahili davalı ...'ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalıya iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nun 982 ve 983. maddelerinde de; zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Bu tür davalarda, taşınmaz üzerinde hangi tarafın üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğunun saptanması, uyuşmazlığın ona göre çözümlenmesi gerekmektedir. Kaldı ki; bu tür davalarda, husumet yöneltilmeyen kayıt malikine davanın ihbarına gerek yoktur. Çünkü zilyetliğin korunması davaları ilgilisine herhangi bir şekilde mülkiyet hakkı bahşetmez ve kayıt malikinin açacağı davalara da engel teşkil etmez. Açılan dava niteliği gereği öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus davacının somut olayda davalıya karşı üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunup bulunmadığıdır....
Ancak, dava 3402 sayılı Yasa'nın Ek-.... maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucunda, taşınmazın beyanlar hanesine yazılan kullanıcı şerhine yönelik olup, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunmamaktadır. Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Yasa uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazineye yöneltilerek açılması gerekir. Çekişmeli 208 ada ... parsel sayılı taşınmaz, yargılama sırasında 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptali ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur....