WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, hizmet birleştirmesine gerek olmaksızın yaşlılık aylığına hak kazandığının ve 01.08.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtilen nedenlerle, davanın kabulüne, dair karar verilmiş, verilen bu kararın temyizi üzerine Dairemizin 24.05.2022 günlü ve 2021/1271 E. 2022/7744 K. sayılı İlamı ile hükmün onanmasına dair karar verilmiştir. Davalı ... vekilinin 04.08.2022 tarihli dilekçesi ile Mahkemece verilen kararın tashihini talep etmesi üzerine, Mahkemece 22.09.2022 tarihli ek karar ile davalı vekilinin tashih talebinin reddine dair karar verilmiştir. Tashih talebinin reddine dair ek kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hükümlerin tashihi; 6100 sayılı HMK.'...

    Tüketici Mahkemesinden verilen 22.05.2013 gün ve 2013/1280-1280 sayılı hükmün davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R HUMK.nun 441. maddesinin birinci bendi gereğince, aynı ilam aleyhine bir defadan ziyade tashihi karar talebi mesmu olmadığı gibi, tashihi karar dilekçesinin reddine veya kabulüyle eski kararın değiştirilmesine dair hükümlere karşı dahi tashihi karar mümkün olmadığından davacının, ikinci kez karar düzeltme istemine ilişkin olan 10.6.2013 tarihli dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davacının ikinci kez karar düzeltme istemine ilişkin olan 10.6.2013 tarihli dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ile davacı ...’in aynı kişi olup olmadığı araştırılarak buna ilişkin belgelerin (nüfus kayıtları, tapuda baba adı tashihi davası vs.) dosya içerisine konulmasından, aynı kişi değil iseler dosya arasında bulunan ... oğlu ...’e ait veraset ilamının kayıt maliki ... oğlu ...’’e ait olup olmadığının varsa dayanak belgeleri ve mahkeme kararının temini ile dosya arasına konulmasından, 3-Dava konusu 169 ve 173 parsel sayılı taşınmazların tapu maliklerinden ... ile davacı ...’ün aynı kişi olup olmadığı araştırılarak buna ilişkin belgelerin (nüfus kayıtları, tapuda baba adı tashihi davası vs.) dosya içerisine konulmasından 4-Davacı ... tarafından Av....’a verilmiş olan vekaletname dosyada bulunmamaktadır....

        Bu davalar, yaş tashihi ile ilgili değil kayıt tashihi ile ilgili olduğundan bu hallerde yaşlılık aylığı bağlanması ile ilgili emeklilik koşullarının oluşmasında mahkemece de tespit edilen bu yaşın dikkate alınmasında bir isabetsizlik yoktur (Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 gün ve 2008/10-784 E. 2008/768 K. sayılı kararı).Burada ki yaş düzeltmelerinden kasıt, Mahkeme kararı ile yapılan düzeltmelerdir. Esasen HGK 09.10.2002 tarih ve 2002/761-777, 02.06.2004 tarih 2004/316-322 sayılı kararları da bu yöndedir. 3. Değerlendirme Eldeki davada, ilk defa 22.05.1987 tarihinde 506 sayılı yasa kapsamında tescili bulunan davacı tarafından 25.01.2017 tarihinde açılan dava üzerine, ... 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.04.2006 gününde verilen dilekçe ile cins tashihi iptali ve eski hale iade istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 16.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 266 parsel sayılı taşınmazın tapuda iki katlı kargır ev ve arsası şeklinde kayıtlı olduğunu, taşınmazın kaydında 19.10.1999 tarihinde yapı kullanma izin belgesi alınmadan cins tashihi yapıldığını, bunun usulsüz olduğunu, ayrıca 3621 sayılı Kıyı Kanununun 8.maddesi uyarınca da taşınmaz üzerine bina yapılmasının olanaklı olmadığını, bu nedenle 08.02.2006 tarihinde de kaçak yapı için yıkım kararı verildiğini ileri sürerek, tapudaki cins tashihinin iptali ve arsa vasfı...

            Yargılamanın devamı sırasında dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye kadastronun girdiği ve davacının tapu kapsamı olarak kullandıklarını belirttikleri taşınmazların 110 ada 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37 ve 38 parsel numaralı ile sınırlandırıldıkları anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 27. maddesine göre "mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur" hükmü uyarınca görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahalli Kadastro Mahkemesine devrine karar vermek gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.1.2006 tarihinde karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 18.02.2008 tarih, 2008/600-895 Esas, Karar sayılı ilamı ile yapılan temyiz incelemesi içeriğinde, "mahkemece verilen hüküm, davacı ... vekili tarafından yalnızca tapu iptal ve tescil davası bakımından temyiz edilmiştir." denilmiş ise de; dosyanın yapılan incelemesinde, temyize konu davada davacı ... vekili tapu iptal ve tescil istemli dava açmış, birleşen dosya davacısı ... ise "Tapuda İsim Tashihi" davası açmıştır. Tapuda isim tashihi davasının davacısının ise vekili bulunmamaktadır. Buna rağmen, tapuda isim davası ile tapu iptal ve tescil davasının ayrı ayrı reddine dair verilen önceki tarihli hükmün gerekçeli karar tebliğ evrakı incelendiğinde, hükmün "davacı ... ve ... vekili Avukat ...'...

                Köyü 249, 256, 257, 606, 607, 608 ve 309 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda ... Köyü 249, 256, 257, 606, 607 ve 608 parsel sayılı taşınmazlar bakımından talep kabul edilmiş, ancak 309 parsel sayılı taşınmaz bakımından olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Davacının, dava dilekçesinde, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istediği 309 parsel sayılı taşınmaz bakımından mahkemece olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamış olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bent uyarınca hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıran tarafa iadesine, 04.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  ile davalı.... aralarındaki Alacak (Asıl ve birleşen dava ) Davasına dair Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.12.2014 günlü ve 2011/446 E.- 2014/661 K. sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında dairece verilen 07.06.2016 günlü ve 2015/13848 E.- 2016/9120 K. sayılı ilama karşı davacı ve davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

                    nin soyadının tashihi için dava açılmasına gerek olmadığı, Hazine davaya katılarak işlem yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmış ise de; veraset ilamında ismi geçen "..." ile tapuda malik olan "..."nin aynı kişi olup olmadığı hususunda duraksama bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, tapuda kayıt maliki olan ... kızı ... ile davalıların kök miras bırakanları 27/03/1975 tarihinde öldüğü belirlenen ...'in aynı kişi olup olmadıklarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlemek olmalıdır. Buna göre, Tapu Müdürlüğü taraf gösterilerek tapu kaydında isim tashihi davası açılmak üzere taraflara süre ve imkan tanınması, dava açılması halinde bekletici mesele yapılması, tapu kaydında isim tashihi davası sonuçlandıktan sonra, toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu