CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin ----------olduğunu, bu tanım sayesinde tasarruf finansman sözleşmeleri de diğer sözleşmeler gibi isimli bir hale büründürülerek ilgili sözleşmelerin hukuki niteliğinin tespitinde yaşanan karışıklığın önüne geçilmek istendiğini, müvekkili şirketin konut veya araç satmadığının ve tasarrufa dayalı finansman yöntemi ile müşterilerin yalnızca konut, çatılı iş yeri ve taşıt edinimi için tasarruf finansmanını satıcı hesabına ödenmek suretiyle hizmet sunduğunun aşikar olduğunu, belirtilen kanunda yer alan hükümler ile dosya kapsamı birlikte değerlendirmeye alındığında huzurdaki davaya konu sözleşmenin konut satış veya araç satışı içermediğini, bu nedenle konut veya araç satışına ilişkin düzenlemelerin dava konusu sözleşmeye uygulanmasının mümkün olmadığının açık olduğunu, müvekkili şirketin, organizasyon hizmetinden faydalanabilmek için kendisine başvuran davacıya, şirketin finansman desteğinin oluşması için verdiği...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/367 Esas KARAR NO : 2022/73 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 24/06/2021 KARAR TARİHİ : 31/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 24/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile ... A.Ş. Arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman şirketleri kanunun çerçevesinde, finansal kurumlar birliği nezdinde finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, finansal sözleşme kapsamında 1 Adet, 2020 Model, ... Seri Numaralı Testere Tezgahı 1 Adet, 2020 Model, ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu iptali ve tescil ikinci kademede sözleşmenin feshi ile tazminat istemine ilişkindir. 2....
- K A R A R - Davacı vekili müvekkili ile davalı ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davacı müvekkile binanın zemin katında 1 nolu bağımsız bölümdeki daireyi vermeyi taahhüt ettiğini, müvekkilin ise bu daireye karşılık hissesi oranında yükleniciye satış gerçekleştirdiği, davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, borçları nedeniyle taşınmaz üzerine bir kısım dosyalardan hacizler konulduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshini, sözleşme gereği yükleniciye devri yapılan hissenin yüklenici adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescilini mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 130.000 TL'nin davalı yüklenici ... ‘ten tahsilini talep ve dava etmiştir Davalı ... usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş davalı banka vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ile davalı ......
Dava konusu ihaleden önce düzenlenen satış ilanı tebligatı davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davacı iddiasının aksine, ihale tutanakları usul ve yasaya uygun olarak düzenlenmiştir. Davacının icra personeli ile yaşadığını iddia ettiği olaylar ihalenin sonuçlanmasından sonrasına ilişkindir ve ihalenin feshini gerektirir mahiyette değildir. İİK'nın 114. maddesinde "Satış açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha önceden ilân edilir. İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmıyacağı icra memurluğunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur" düzenlemesi yer almaktadır. İİK'nın 127. maddesi gereğince satış ilanının borçluya, alacaklıya ve gayrimenkulün tapu sicilinde kayıtlı olan ilgililere tebliği şarttır. Somut olayda borçluya usulüne uygun tebliğ yapıldığı görülmüştür....
Bedel ile ihale edildiği, davacı ihale alcısına ihale bedelini yatırması için verilen 7 günlük süre içerisinde ihale bedeli yatırılmadığından satışın düşürüldüğü, alacaklı banka vekilinin Adana 2.İcra Müdürlüğüne yapmış olduğu 02/11/2020 tarihli talep ile yeniden satış talep edilmesi üzerine esas icra müdürlüğünce 04/11/2020 tarihli satış talimatının yazıldığı, işbu talimat doğrultusunda Mersin 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/293 talimat sayılı dosyadan 05/11/2020 tarihli satış kararı ile söz konusu aracın ihalesi amacıyla 09/12/2020 tarihine 1.satış günü, 06/01/2021 tarihine ise 2.satış günü verildiği ve talimat dosyasından yapılan 09/12/2020 tarihli ihale ile söz konusu aracın 238.000,00 TL. Bedel ile ihale alıcısı Neşe Kara adına ihale edildiği anlaşılmıştır....
. - K A R A R - Dava; finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak davalı kiralayanın, davacı kiracıya ayıplı mal teslim etmesi iddiasına dayalı kiralanan mal nedeni ile 1.739,810,600TL'nin istirdatı ve 2.510.530.740TL için borçlu olmadığının tespiti, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ve malın iadesi istemine ilişkindir. Davacı ......
sayılacağı ve menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışında olduğu "hükümleri düzenlenmiştir....
taşınmazın üzerinde toplam 7 adet mesken bulunduğunu, ancak satış ilanında taşınmaz üzerinde 3 adet mesken olduğunun belirtildiğini, taşınmazın özelliklerinde hataya düşüldüğünü, satış ilanı ve satış kararının ilgililere tebliğe çıkartıldığını ancak taraflardan T5 tebliğ edilmediğini, satış gününün tüm ilgililere tebliğinin zorunlu olduğunu, satış ilanında kıymet takdirinin yapıldığı tarihin hatalı yazıldığını belirterek, 23/12/2020 tarihli ihalenin feshini istemiştir....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....