Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra satışa karşı yasal önalım hakkının kullanılması Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2010/6- 404 Esas 2010/533 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere "Her hak gibi dava hakkı da sınırsız değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.09.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin reddine dair verilen 19.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde ikinci kademede ise tazminat taleplerine ilişkindir. Davalı arsa malikleri yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini süresinde ve gereği gibi yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuşlardır....

    Sururi Say Cad. mevkii , 92 ada, 7 Parsel 11- 12- 13- 14- 15- 18 no'lu bağımsız bölüm taşınmazların icra yoluyla ya da satış yoluyla üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ve müvekkillerinin hak kaybı yaşamamaları için söz konusu taşınmazların tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, Erbaa Noterliği'nin 07/12/2016 tarih ve 14015 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi feshini ve davalılar adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkillerinin hissesi oranında müvekkilleri adına tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu durumda, davalılar, 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesi uyarınca tüketici sayılamayacağından, eldeki davada uyuşmazlığın, HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ... 28....

      Davalı vekili, on yıllık genel zamanaşımı süresinin dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine düşecek bağımsız bölümlerden birini harici satış sözleşmesi ile davacıya sattığını, hukuken geçerli olan bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin bulunmadığını, davacının ödediği paranın inşaatın yapımında kullanıldığını, bu nedenle talebini arsa sahiplerine yöneltmesi gerektiğini, keza arsa sahiplerinin mal varlığında artış olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davalı arsa sahipleri ile dava dışı ...Ltd.Şti. arasında 26942 ada 6 sayılı parsel üzerinde inşaat yapılmak üzere arsa payı karşılığı sözleşme düzenlendiği, bu sözleşmenin .... tarafından 13.05.1998 tarihinde davalı ... A.Ş.’ye devredildiği görülmektedir. Sözleşmelere göre, 26942 ada 6 sayılı parsel üzerine yapılacak yapıdaki çekişme konusu 1 numaralı dükkan, davalı ... A.Ş.’ye bırakılmıştır. 17.09.1998 tarihinde davalı arsa sahiplerinin aslında yükleniciye bırakılan bu yeri davalı ... A.Ş.’ye satış vaadinde bulunduğu, bu satış vaadi sözleşmesi esas alınmak suretiyle davalı şirketin, davacıya 10.10.2001 tarihinde aynı bağımsız bölümü satmayı vaat ettiği anlaşılmaktadır. Davalılar ise, 12.12.1996 ve 13.05.1998 tarihli arsa payı karşılığı sözleşmeye dayanmakta, satış vaadinin bu sözleşmenin yürütülmesi amacıyla yapıldığını savunmaktadır....

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, Borçlar Kanunu'nun 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Öte yandan, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir....

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından sahtelik iddiasına ilişkin sunduğu ''Seyit Bey Apartmanı'' başlıklı imzasız yazının sözleşme şartlarını ispata yeterli olmadığı, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, sözleşmede silinti kazıntı yapıldığına dair emare bulunmadığının belirtildiği, ayrıca tapu maliki mirasçılar ve davacı tarafça da noterde okunup, imzalanmakla, sözleşmenin tarafların anlaşmaları dışında maddeleri içerdiği, tahrifat yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. 1-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkili ile davalı şirket ile arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle davalı şirketin hak sahibi olduğu 29 No’lu bağımsız bölümün satışının vaad edildiğini belirterek , taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

              Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 09.09.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı ...'...

                UYAP Entegrasyonu