Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

    Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

      a ait payların 2/3 hissesinin iptali ile davacılar adına tesciline, 273 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı paydaş olmadığından alacak isteminin kabulüne 462 sayılı parsel yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü bir kısım davalılar .... mirasçıları vekili ve dava sırasında vefat eden ...'in mirasçıları vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte ortaklık çözülünceye kadar ifa olanağının varlığı düşünülemez....

        Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede ise tazminat istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde dava konusu taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulduktan sonra ferağ verileceğinin kararlaştırıldığı ancak bu şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, ikinci kademedeki tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar Dairemizce; “… Somut olayda, İzmir 21.Noterliği' nin 05.11.2008 tarih 30330 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinde ifanın talep edilebilmesi ileride gerçekleşecek “kat mülkiyeti kurulması” şartına bağlanmıştır. Satış vaadi sözleşmesindeki taliki şart gerçekleşmeden davacı ferağa icbar talebinde bulunamayacağından İzmir 21....

          DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dava konusu olayda davalı arsa sahibinin dava dışı Karatay Belediyesi ile yapmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında kendisine verilecek bağımsız bölümü davacıya resmi şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaad ettiği, Karatay Belediyesi tarafından davalıya ait taşınmazda bulunan eski evin henüz yıkılmadığı, davalının yıkılmayan evden elde ettiği kira gelirinin satış vaadi sözleşmesi kapsamında davacı tarafından talep edildiği anlaşılmakta olup çözülmesi gereken hukuki sorun taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin kapsamının belirlenmesi ve kira bedelinin tahsilinin talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır....

          Yine dosyada yer alan krokiden satış vaadine konu bölümün 2956 sayılı parselin yeşil ile çerçevelenen bölüm olduğu anlaşılmaktadır. Davacı bu yerin mülkiyetinin adına tescilini, aynı taşınmaz kapsamında kalan dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan bölümünün de kamulaştırma bedelinin davalılardan tahsilini istemektedir. Burada öncelikle, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin şekli üzerinde durulması gerekmektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alır. Anılan hükmün 1. fıkrasında “bir akdin ileride inşa edilmesine dair yapılan mukavele mutemeber” denilmiş, dolayısıyla asıl akdi (taşınmaz satış aktini) ileride yapmak üzere ön sözleşme yapılmasına kanun olanak sağlamıştır. Hiç kuşkusuz ileride yapılacak asıl akit (taşınmaz satış akti) bir şekle bağlanmışsa Borçlar Kanununun 22. maddesinde ifade edildiği üzere ön sözleşmenin de (taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin) o şekle uyularak yapılması zorunludur....

            Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

            Mahkemece 23.8.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında kalan 195 ada 7 ve 8 numaralı parseller ile 196 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tesciline, davalıların satış bedelinden kalanının tahsilini teminen giriştikleri icra takibinden ötürü davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri bir satım akdi değil, alacaklısına ileride satış akdi yapmak üzere satış vaadi borçlusunu ifaya zorlama yetkisi sağlayan bir ön akit (akit yapma vaadi) dir. Gerçekten; satış vaadi borçlusu iradi olarak ön aktin konusunu teşkil eden borcunu yerine getirmezse vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesinden yararlanarak ifanın hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. Eldeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı ferağa icbar yoluyla tescil isteminin dayanağı Türk Medeni Kanununun 716. maddesidir....

              Davacı asil 19.06.2017 celsede "09/06/2015 tarihinde yapılan satış vaadi sözleşmesi sonucunda, taşınmazın bedelini aralarında 20.000,00 TL olarak kararlaştırdıklarını , davalı T3 sözleşme ile ödeme yükümlülüğü altına girdiğim 20.000,00TL bedeli ödediğini ,taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satışı vaad edilen taşınmazın gerçek bedelinin aralarında 20.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını , taşınmazın Kepez Belediyesinde görünen rayiç emlak değeri karşılığı 29.000,00TL olduğu için satış vaadi sözleşmesine bu bedeli satış bedeli olarak yazdırdıklarına dair yemin etmiştir., Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacı ile davalı arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacı tarafça nakden ve tamamen ödendiği sözleşmede de belirtilmiştir. Davacı tarafından ödenen bedelin, davacı asilin yemin etmesi sonucu 20.000 TL olduğu sabittir....

              UYAP Entegrasyonu