Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnşaat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret A.Ş. vekili Avukat ... 2-Şekerbank A.Ş. vekili Avukat ... 2797 sayılı Yargıtay Kanununun (2797 sayılı Kanun) 40 ncı ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 18 nci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 07.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanunun 60 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı ttapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanun'un 40. maddesinde “Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi" tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartına ilişkin 41. maddesinde ise; “(1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

      Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı ... iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

        Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 06.02.1996 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin Tapu Kanununun 26. maddesinden yararlanılarak tapuya şerh edilmediği, kayıtlardaki haczin 09.01.1997 tarihinde işlendiği görülmektedir. Davada dayanılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmediğinden davacı üçüncü kişilere karşı güçlendirilmiş hak iddiasında bulunamaz. Başka bir deyişle hukuki duruma aleniyet kazandırılmadığından taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklar üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelmemiştir. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak davanın reddi yerine istek hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararı BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, 29.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

            Anılan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir, çünkü uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, her aya ilişkin gecikme bedeli ile ilgili temerrüt olgusu gerçekleşmemiştir. Bu durumda her iki daire için hesaplanan gecikme bedeline dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi uygun olacaktır. Diğer yandan, Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/400 Esas 2005/166 Karar sayılı dosyasında Kasım 2004 dönemine ilişkin gecikme bedeli hesaplanıp karara bağlandığı halde, anılan aya ilişkin bu dava dosyasında da hesap yapılıp hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan olgular gözden uzak tutularak, yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden taraflar yararına bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 29.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22 nci maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi, halinde edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. 2. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

                Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hiçbir zaman satış vaadi sözleşmesi yapılmadığını, satım için bir söz verilmediğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin; bir taşınmazın, taraflarca belirlenen bedel karşılığında ileri bir tarihte yapılması kararlaştırılan resmi satışı amaçlayan bir ön sözleşme olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ileride yapılacak kesin satış akdinin bir taahhüdü olduğunu, davacı taraf dilekçesinde açıkça satış vaadi sözleşmesinden bahsetmemiş ise de harici taşınmaz satımı ifadesini kullanarak tarafların satış vaadinde bulunduklarını ileri sürdüğünü, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin sıkı şekil şartına bağlı olmaları ve bu şartların oluşmamış olması sebebi ile harici satım sözleşmesi şeklinde adlandırılmasının doğru olmadığını, taraflar satım konusunda bir anlaşma yapmak istemiş olsalar, bunu yazılı şekil şartlarına uygun olarak gayrimenkul satış vaadi sözlemesi şeklinde yapmış olmalarının gerektiğini, taraflar arasında...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ve tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu