WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile ... 3.Noterliği’nde düzenledikleri 15.08.2000 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca 1,2, 2824, 2817, 2855, 2853, 2845, 4686, 2799, 2828, 8918, 8917 parsel sayılı taşınmazlardaki hak ve paylarının 2.500,00YTL bedelle satışının vaat edildiğini, edimlerini yerine getirdiğinden, taşınmazların adına tescilini istemiştir. Birleşen ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/1310Esas sayılı dosyasında, davacılar ve asıl dosyanın davalıları ... 3.Noterliği’nce düzenlenen 15.08.2000 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemişlerdir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar-birleşen dosya davacıları vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 31.01.2005 tarihinde, 15.08.2000 tarihli noter satış vaadi sözleşmesindeki değer esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır....

    ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZMAHKEMENİN GÖREVSİZLİĞİSATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİTAPU İPTALİ VE TESCİL"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "muvazaanın tesbiti, tapu iptal ve tescil "davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 4.4.2000 gün ve 1999/1130 E. 2000/353 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nin 19.6.2000 gün ve 2000/4129-4361 sayılı ilamiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava,satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen 20.08.1999 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Vaat borçlusu davalı ve karşı davanın davacısı sözleşmenin hile ile yapıldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı vaat alacaklısı temyiz etmiştir. Gerçekten, karşı davada davacı notere satış vaadi sözleşmesi yapmak üzere değil, taşınmazdaki kiracıların çıkardıkları problemleri gidermek üzere davalı-davacıya vekaletname verilmek üzere gidildiğini, ancak her nasılsa satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini ileri sürdüğünden davada hile iddiasına dayandığının kabulü gerekir....

        Dava dilekçesinin içeriği davacı vekili tarafından verilen 14.02.2007 tarihli açıklayıcı beyanlarını içeren dilekçesi ve tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi davacı taraf, hem davalı ile aralarında yaptıkları 05.12.1994 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle davalıya murislerinden intikal eden taşınmazların davacılar adına tapuda intikal ettirilmemesinden doğan paylar yönünden oluşan alacak, hem de bu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden sonra davacılar tarafından diğer hissedarlardan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle alınan payların inanç sözleşmesi iddiasına dayalı olarak ve ayrıca vekaletname ile davalı adına tescil ettirmelerinden dolayı da alacak isteminde bulunmuştur. Mahkemenin, sadece taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğu değerlendirilerek hüküm tesisi yerinde değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 03.06.2011 günlü satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....

            Davacı-davalı ... vekili ise, davacı ...’nın emlakçi olan davalı ...’e noterden düzenlenen 12.10.2006 tarihli vekaletname ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve satımı konusunda genel vekaletname verdiğini, davalı ...’in ...’nın talimatı olmadan dava konusu 429 ada 55 parseldeki payını muvazaalı şekilde işçisi olan davalı ...’e 16.10.2009 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile sattığını öne sürerek, 16.10.2006 tarihili taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali istemiyle dava açmıştır. Davalı ... duruşmadaki beyanında, ...’nın eşi ...’ın ...’e borcu olduğu için ...’nın dava konusu 429 ada 55 parsel sayılı taşınmazdaki payını ...’e noterde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile sattığını, ancak satış vaadi sözleşmesinde peşin alındığı belirtilen 30.000 TL satış bedelini ise almadığını belirtmiştir....

              Mahkemece cebri tescil isteminin, satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş ise de dava konusu taşınmazın ihale ile satıldığı,bu nedenle davalının taşınmazı davacılar adına tescil ettirmesinin imkansız olduğu ve Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca borç ilişkisinin sona erdiği gerekçesi ile reddine, asli müdahilin isteminin ise müdahilin taşınmaz maliki ile taşınmazı satın alan kişi arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin danışıklılık nedeniyle iptalini isteme yetkisinin bulunmadığı, satış vaadi sözleşmesinin ihaleden önce yapıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar , davalı ve asli müdahil temyiz etmişlerdir. 1-Davalı ...’in temyiz isteminin, aleyhine acılan davanın reddedilmesi nedeniyle kanun yoluna başvurmada hukuki yararının bulunmadığından reddine. 2- Davacıların temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Tapu Kanununun 26 maddesi uyarınca usulüne uygun yapılmış geçerli bir satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muvazaa ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davacıya verilen borcun geri ödenmediğini, satış vaadi sözleşmesinin borcun ödenmesi halinde sonuç doğuracağını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

                  Temyiz Sebepleri Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; satış vaadi sözleşmesinde imzası bulunmayan kayıt maliklerinin de paylarının iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca davacıların kadastro tespit tutanağına itiraz ve askı süresi içerisinde dava ve talep hakları bulunmakta iken bu hususta herhangi bir itiraz ve davaları bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesinin taraflara etkisi ve geçerliliğine ilişkindir. 2....

                    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu