"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada...Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen noter senedi ile bir daire ve dükkan satışının vadedildiği, davanın 10.11.2005 tarihinde 10.000.- YTL. değer göstererek asliye hukuk mahkemesinde açıldığı, uyuşmazlığın kat mülkiyeti ile ilgisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.nın 8/1. maddesi gözönünde bulundurulduğunda dava tarihi ve değeri esas alındığında 634 Sayılı Yasa ile de ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde noterde yapıldığı, sözleşme içeriğinde taşınmaz bedelinin nakden ödendiğinin ifade edildiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yasal maddi unsurları ihtiva ettiği ve geçerli olduğu noktasında bir tereddüt yoktur. Ancak mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına rağmen davacının zilyetliğin devredildiğine ilişkin iddiası araştırılmamıştır. Bilindiği üzere taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sözleşmenin ifa olanağının doğduğu andan itibaren 10 yıl içerisinde açılabilir. Lakin zilyetlik devredilmiş ise zilyetlik devam ettiği sürece zamanaşımı süresinin işlediğinden bahsedilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, tacirler arası ticari nitelikteki taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart bedelinin tahsili ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’nun 26.04.2016 tarih, 2016/16312 Esas, 2016/17107 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 26/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
Noterliğinde 07.07.1970 tarihve 15145 yevmiye no'lu geçerli bir satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede taraflarca belirlenen bedelin davacılar murisi tarafından davalılar murislerine nakden ve tamamen ödendiği belirtilmiştir. Böylece, resmi sözleşmede ödendiği belirtilen bedelin ödenmediği ancak aynı değerde başka delil ile ispatı gerekeceğinden davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiğinin kabulü gerekir. Öte yandan taşınmazın davalılar ... mirasçıları tarafından tapuda üçüncü kişilere devredilmiş olmasıyla satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davacılara devir şeklindeki ifanın artık imkansız hale geldiği açıktır. Bu nedenle, bir taahhüt muamelesi olarak geçerliliğini koruyan sözleşme gereği dava konusu taşınmazların Türk Borçlar Kanunu 77. ve 136....
Davacı, davalı ile 11.10.2002 tarihinde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıya murisinden intikal eden 5873 ada 7 ve 9 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerini satın aldığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini mümkün olmadığı takdirde taşınmazın değerine tekabül eden 16.948,44 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı yargılamaya katılmamış, savunmada bulnmamıştır. Mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş,ikinci kademedeki tazminat talebine ilişkin olarak bir hüküm kurulmamıştır. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma” kuralı ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/10/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı süresi dolmuş olması nedeniyle reddine dair verilen 08/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak yönünden yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili; İzmir 22....