WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, otel konaklama hizmetinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, 4077 sayılı Kanunun 6-c maddesinde paket tur sözleşmeleri; ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan diğer turistik hizmetlerin en az ikisini birlikte, herşeyin dahil olduğu fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti 24 saatten uzun bir süreyi kapsayan veya gecelik kalabalığı içeren sözleşme olduğunun anlatıldığı, davacının, yapmış olduğu sözleşmenin sadece otel konaklama satış sözleşmesi olduğundan 4077 sayılı Kanunun 6-c maddesinde belirtilen en az iki hizmetin sunulduğu bir sözleşme olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davalı ......

    İcra Müdürlüğünün 2017/41590 Esas sayılı icra dosyasında davacının alacaklı olduğu 263.305,53 TL işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, maddi tazminat talebinin kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir....

    Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat talep etmiştir. II....

      Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taşınmaz satış sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığından dosyanın temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 26.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Temyize konu iş bu dava, taraflar arasında düzenlenen konut (projesinde sığınak) satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlarda resmi şekilde yapılması gerekir. Taraflar arasında satışa konu taşınmaz tapulu olup, kat mülkiyeti yasası uygulamasına göre sığınak olarak tescil edilmesi gerektiği Belediye Encümeninin 29.5.2005 tarihli kararından anlaşıldığı gibi ihtilaflıda değildir. Harici satış sözleşmesine konu taşınmaz, mimarı projede sığınak olduğu ortak mahallerden olduğundan satış sözleşmesi geçersizdir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme geçersiz olduğundan 4822 sayılı kanun ile değişik, 4077 sayılı kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmayıp anılan yasanın uygulanması mümkün değildir....

          DAVA TARİHİ : 14.06.2012 Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir....

            Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

            Taraflar arasındaki uyuşmazlık; harici satış sözleşmesi ile satın alınan taşınmazın bedelinin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsiline ilişkin bulunmaktadır. Mahkemece, bu çerçevede bir inceleme ve araştırma yapılarak, oluşacak sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, dava dilekçesi ve duruşma beyanı kapsamında davacı talebinin harici satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olmasına rağmen, mahkemece TMK 722-723 kapsamında kapsamında yanılgılı değerlendirme ve yanlış nitelendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Yine satış vaadi sözleşmesinin iptali sebebi ile davalıdan manevi tazminat istemleri değerlendirildiğinde; davalı tarafından satış vaadi sözleşmesinin iptal edilmesi davacı şirketin kişilik değerlerine saldırı oluşturmayacağı değerlendirilerek manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen eve kamera sistemi kurulum sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ayıplı olması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın TBK'nın 207. vd maddelerinde düzenlenen satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu