Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen "üst toprağa bağlıdır" kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz'ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

    Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü gibi, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nın 684, 718 ve 722. maddelerinde kabul edilen "üst toprağa bağlıdır" kuralına ayrıcalık getirilmiş, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde, taşan kısım taşılan taşınmazın değil anayapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/842 KARAR NO : 2023/780 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜNDOĞMUŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2018/44- 2022/39 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen taşkın bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı/karşı davacılar vekili Av. T4 tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl davanın davacısı-karşı davalısı T1 vekili Av....

      Diğer taraftan bilindiği üzere haksız yapı 4721 sayılı TMK'nun 722, 723, 724, taşkın yapılar ise aynı kanunun TMK'nun 725. maddesinde düzenlenmiştir. Yıkımı istenilen yapının 53,52 m2'si 130 parselde, 9,05 m2'si ise 88 parsel üzerinde bulunmaktadır. 130 parsel sayılı taşınmaz davacı adına kayıtlı ise de 88 parselin tapu kaydı getirtilmemiş, davalının 88 parselde malik olup olmadığı, böylece uygulanacak hükümler farklılık arz ettiğinden taşınmazın taşkın yapı mı haksız yapı mı olduğu açıklığa kavuşturulmamıştır. Şu halde mahkemece 88 parselin tapu kaydı celp edilerek davalının bu parselde malik olup olmadığı incelenmeli, yapının niteliği, taşkın yapı mı haksız yapı mı olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır. Yapının taşkın yapı olduğunun kabulü halinde; TMK’nun 725. maddesinde bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme (temliken tescil) olanağı tanınmıştır....

      Davalı tarafın temliken tescil talebi yönünden: TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/12/2010 tarihli kararı ile katılanlara ait evin ve istinat duvarının sanığın parseline tecavüzü bulunduğundan ve sanığın kal masrafları ile evin değeri olan ücreti depo ettiğinden men'i müdahale ve kal davasının kabulüne karar verildiği, bu kararın 22/02/2011 tarihinde kesinleştiği dikkate alınarak, sanığın, suç işleme kastıyla hareket etmeden, tapu kaydı kendisine ait olan arsa üzerindeki taşkın binayı kısmen yıkması karşısında, eylemin taraflar arasında hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, taşınmazın mülkiyeti ve akıbetinin devam eden hukuk davasına konu edildiği, daha sonra kesinleşen Hukuk Mahkemesi kararına göre de, bu yerin taşkın olduğunun belirlenerek katılanların müdahalesinin önlenmesine karar verildiği, sanığın kendi mülkiyetini koruma amacına yönelmesi nedeniyle suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

        Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.11.1999 ve birleştirilen dosyada 25.4.2001 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.5.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar dava ve birleştirilen davada; müşterek malik oldukları 30 parsel numaralı taşınmaz üzerine geçici inşaat yapmak üzere 5.12.1978 tarihinde belediyeden inşaat izni aldıklarını, inşaata başladıktan sonra yapılan imar değişikliği nedeniyle 28.10.1993 tarihinde, üç kata tamamlamalarına izin verildiğini, daha sonra bitişik nizam altı kat yapılanma koşullarına göre hazırlattıkları projeye Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca da izin...

          CEVAP: Asıl davada davalı Hasan Dinç cevap dilekçesinde özetle, dava konusu 189 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ihale yolu ile satın aldığını, 02.09.2009 tarihinde yaptırdığı aplikasyon krokisinde davacıya ait ahır gibi kullanmayan yapının taşınmazına taşkın halde bulunduğunu öğrendiğini, belediyeden taşkın yapının yıkımını talep ettiğini, taşkın yapı nedeniyle kendi taşınmazının atıl kaldığını, davacının taşkın yapıyı herhangi bir şekilde kullanmadığını, kullanıyor olsa dahi, taşkın yapı dışında kalan kısmının işine yaramayacağını, yapı değerinin arsa değerinden düşük olduğunu, davacının kendisine ait taşınmaz için bir bedel ödemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu