ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2012/661 ESAS - 2019/314 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Tekirdağ Merkez Yavuz Mahallesi 528 ada, 167 parsel numarasında tapuya kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, davalıların da, davacının arsasına bitişik ve komşu 166 parsel nolu taşınmazın sahibi olduğunu, davacının 1987 yılında kendi arazisi üzerinde evini ve ahırını inşa etmekteyken, kasıtlı olmamak üzere zeminde mevcut sınırı ve fiilen kullanılmakta olan yolları esas aldığını, fakat binasının inşaatını farkında ve kasıtlı olmaksızın davalılara ait 166 parsel nolu taşınmaza bir miktar taşkın olarak inşa ettiğini, davacının kendisine ait 167 parsel üzerine yaklaşık 21 yıl öncesi ikinci evini yaparken de yine aynı sınırı esas aldığını, kendi parseli içinde yapmak niyet...
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece, arazi ile muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçasının yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2015/536 2020/124 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı ve karşı davacı tarafından istenilmekle dosya incelendi....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasının veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının kendisine devrini isteyebilir." şeklindedir. Böylece arazi ile muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için: Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçasının yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır....
Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir....
SAVUNMA: Davalı T6 duruşmadaki beyanında; "Davacı tarafın iddialarını kabul etmiyorum, taşkın olarak yapıldığı iddia edilen binada ben yerimi yapıldıktan sonra aldım, taşkın kısma ilişkin bir bilgim yoktur herhangi bir bedel ödemeyi de kabul etmiyorum sorumlu müteahhittir davanın reddini talep ederim" şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı T5 duruşmadaki beyanında; "Davacı tarafın iddialarını kabul etmiyorum, taşkın olarak yapıldığı iddia edilen binada ben yerimi yapıldıktan sonra aldım, taşkın kısma ilişkin bir bilgim yoktur herhangi bir bedel ödemeyi de kabul etmiyorum sorumlu müteahhittir davanın reddini talep ederim" şeklinde beyanda bulunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Pazarcık İlçesi Şehit Nurettin Ademoğlu 82 ada 4 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin ve kardeşi Mehmet Çampınar'ın adına tapuda kayıtlı olduğunu, hali hazırda inşa edilen binayı birlikte kullandıklarını, daha sonrasında davalının Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinde müvekkil aleyhine elatmanın önlenmesi davası açtığını, müvekkilinin yurt dışında yaşadığından davadan haberi olmadığını, kararın aleyhlerine sonuçlandığını, davalının taşınmazına taşkın kısmın kaline karar verildiğini, taşınmazda 8.62 m² taşkın olduğunu, davalının 15 günlük süresi içerisinde itiraz etmediğini, müvekkilinin inşaat yaparken itirazla karşılaşmadığını iyi niyetle inşaatını yaptığını belirterek taşkın kısmın takdir edilecek bedel karşılığında müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde özetle davanın reddini savunmuştur....
İnşaat Ltd. Şirketinin komşu 78 ada 81 parsel sayılı taşınmaza bina yaparken müvekkilleri olan davacılara ait dava konusu 78 ada 82 parsel sayılı taşınmaza taşkın inşaat yaptığını belirterek, elatmanın önlenmesine ve yapının taşkın bölümünün kal’ine, olmadığı takdirde gerçek zararının tespiti ile ruhsat tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Birleşen davada davacı ... ve arkadaşları vekili ise, 78 ada 81 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaat yapılırken aplikasyon yaptırıldığını, belediyenin kazık çakarak projenin sınırını belirlediğini, kat irtifakı kurulurken binanın 10,60 m2 tecavüzlü olduğunun öğrenildiğini, kat irtifakı kurulmasından sonra bağımsız bölümlerin el değiştirdiğini, yeni malik olan müvekkillerinin iyi niyetli olduklarını belirterek, 78 ada 82 parsel sayılı taşınmaz üzerinde taşkın yapının bulunduğu yerin tapu kaydının iptali ile 78 ada 81 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmesi istemiyle dava açmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 04/07/2018 tarih ve 2017/125 Esas, 2018/316 Karar sayılı kararında özetle; "...Dava; TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır: a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder....
KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerine ait 96 ada 39 parselin, davalıya ait 23 parselde bulunan taşkın bina ile işgal edildiğini belirterek, tecavüz edilen yerin değeri ile arta kalan yerin değer kaybının tazminini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, taşkın yapı nedeniyle açılan tazminat talebine ilişkindir. Somut olayda, 09.10.2013 tarihli fen bilirkişi raporuna göre, davalıya ait 23 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın 1.23 m2’si dava konusu 96 ada 39 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu tespit edilmiş, 28.10.2013 havale tarihli inşaat bilirkişi raporunda 1.23 m2’lik yerin değerinin 3.690 TL, zemin+4 tam katlı binanın taşkın olan kısmının değerinin ise 2.921,25 TL olduğu tespit edilmiştir....