WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 725 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 3 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.8.2001 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i, kal, birleşen davada karşı davacılar O.... ve F..... tarafından 26.4.2006 tarihinde k.davalı Mülazım aleyhine temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 10.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı (k.davalı) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, çapa bağlı taşınmaza kal suretiyle elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalılardan O.... ve F..... davacının maliki olduğu 8253 parselde taşkın yapıları bulunduğunu Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayanarak adlarına temliken tescilini istemiştir....

    durumu kişi lehine irtifak hakkı tesis edilmesine de mani olduğunu, * Temliken tescil şartlarının hiçbirinin sabit olmadığını, taşkın yapı sahiplerinin önkoşul olan sübjektif iyiniyete sahip olmadıklarının kanıtlandığını, Yukarıda izah ettikleri nedenlerle yerel mahkemenin kararlarının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin kabulü ile gerek önkoşul olan iyiniyete sahip olmamaları gerekse taşınmazın nitelikleri itibariyle irtifak şartları da bulunmadığından davalı-birleşen dosya davacılarının temliken tescil taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Böylece, arazi ile muhdesat arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde bina sahibine ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için; Tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olması gerekir. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arsa malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arsanın her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olurlar....

    Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." bu hüküm ile taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen "üst toprağa bağlıdır " kuralına ayrıcalık getirildiğini, temliken tescil şartlarının oluştuğunu, davalı müvekkillerinin iyiniyetli olup, yapının da iyiniyetli olarak yapıldığını, öncelikle, davacının 15 gün içerisinde bir itirazı vaki olmadığını, kaldı ki, TMK 725 md....

      Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Haksız inşaattan (TMK mad. 724) kaynaklanan temliken tescil isteklerinin müstakil davaya konu olacağı sabit iken taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad. 725) savunma yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. Öte yandan bilindiği üzere; taşkın yapılarda, sosyal ve ekonomik bir değeri yok etmemek ve yapının bütünlüğünü korumak amacıyla yasa koyucu 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 722, 723, 724 ncü maddelerinde öngörülenlerden daha değişik ilkelere ihtiyaç duymuş bu nedenle 725. madde hükmü getirilmiştir....

      . maddesi gereğince açılan temliken tescil davalarında aranan iyiniyet koşulu gerçekleşmediğinden temliken tescil taleplerinin reddi gerektiği, birleştirilen davanın davacısının temliken tescil talebinin mümkün olmaması halinde elatmanın önlenmesi ve kal talebinde de bulunduğu, 1517 ve 1518 sayılı parsellerin müşterek sınırı dikkate alındığında asıl davanın davacısı ...'...

        Birleştirilen davada davalı (karşı davacı), 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan taşkın yapı sebebiyle Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesi uyarınca temliken tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, birleştirilen davanın kabulüne, 14 parsel sayılı taşınmaz kaydının iptali ile davalı ve davacı adına tesciline, mülkiyet hakkına dayalı davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı temyiz etmiştir. Gerçekten, bir yapının başkasına ait araziye taşırılması halinde yapının o kısmı taşınmaz malikinin arazisiyle bütünleşir. Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesi bu gibi durumlarda, taşan yapı malikine yapının taşırılan kısmının mülkiyet hakkını talep yetkisi tanımış ve Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesine bir istisna getirmiştir. Yasanın öngördüğü diğer koşullar kanıtlanmış olsa bile bu tür davalarda üzerinde önemle durulması gereken diğer bir husus da, halin icabından taşkın inşaatın yıkılması gerekip gerekmediğinin saptanmasıdır....

          (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır. (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d) Bu üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir.(Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/5954 Esas, 2018/6343 Karar sayılı ilamı) Bilindiği üzere, haksız inşaat (TMK mad.724) ve taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad.725) müstakil dava yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. (Yargıtay 8....

          (Durum ve koşulların haklı göstermesi) şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması, gibi hususlar anlaşılmalıdır. Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarıda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi,ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur....

            TMK’ nun 725. maddesine dayalı taşkın yapıdan ötürü tescil davalarının kabulünde aranan en önemli koşullardan birisi taşkın yapı ile taşınmazın bütünleşmesi, başka bir ifade ile taşan kısmın taşınmazın ayrılmaz parçası haline gelmesidir. Bilirkişi raporundan davacı taşınmazına 61,25 m2 tecavüzlü olan bahçe duvarının basit eklenti niteliğinde yapı olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür yapıların arzla birleştiği, onun ayrılmaz parçası haline geldiği düşünülemeyeceğinden yapı sahibinin 4721 s. TMK’ nun 725. maddesine dayanarak açtığı mahkemece birleştirilen temliken tescil davasının reddine asıl dava olan elatmanın önlenmesi ve kal davasının ise kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Davacının temliken tescile konu ettiği merdiven 4721 s. TMK’ nun 725. maddesinde sözedilen yapı niteliğini taşımamaktadır. Ayrıca, 4721 s....

            UYAP Entegrasyonu