"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı, iştirak halinde maliki olduğu 1761 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafça taşkın inşaat yapıldığını, taşkın inşaatın taşınmaz üzerinde bulunan binada göçük meydana getirdiğini, bu sebeple binada oturan kiracıların tahliye edilmek zorunda kalındığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, eski hale iade ile binada meydana gelen hasar ve kira geliri kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.TL maddi tazminatın tahsili istemlerinde bulunmuştur. Davalı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, inşaatın yasal mevzuata uygun olarak yapıldığını, temliken tescil istediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulü ile müdahalenin men’i ile muhdesatın kal'ine; davalının temliken tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; Dairece dosya incelendi,gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, 68 parsel sayılı 1.031 m² alanlı hayrat nitelikli taşınmazın müvekkili adına kayıtlı olduğunu ve davalının taşınmaza tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek müdahalesinin men'i ile muhdesatın kal’ine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, dava konusu taşkın bina açısından davalı müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, uygun bir bedel karşılığında müvekkili adına tapuya tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan, 103 ada 82 parsel sayılı 738,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı karşı davacı.... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı-karşı davalı ..... maliki bulunduğu 103 ada 81 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik belirlendiği, eksik bölümün dava konusu 103 ada 82 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiası ile tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde iyi niyetle yaptığı taşkın inşaat bölümü hakında temliken tescil istemleri ile dava açmıştır. Davalı-karşı davacı ..... maliki bulunduğu 103 ada 82 parsel sayılı taşınmaza davacı karşı davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi ve taşkın yapının yıkılması istemiyle dava açmıştır....
Durum ve koşulların haklı göstermesi şeklinde açıklanan ikinci koşul ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması, gibi hususlar olarak anlaşılmalıdır. Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile veya savunma yoluyla taşkın kısımın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir.....
TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan, inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
Somut olayda; davacı tarafça Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle TMK 724. Maddesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil, Olmazsa Tazminat talebinde bulunulduğu, tedbir talebinin reddi nedeniyle bu ret kararı yönünden davacı vekilince ara kararının istinafa taşındığı görülmektedir. Dosya arasında mevcut Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/388 Esas, 2016/137 Karar sayılı dosyasında davacı T3 davalı T1 hakkında el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinde bulunduğu, davalı Ömer'in temliken tescil talebinde bulunduğu, yargılama sonucunda el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, temliken tescil talebinin ise reddine yönelik kararın verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği sabittir. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-davalı taraf vekili tarafından, davalı-davacı aleyhine 15.02.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, 14.03.2011 tarihli birleşen davada davalı-davacı vekili tarafından temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair verilen 31.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava TMK’nın 725. maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, temliken tescil talebinin koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Bu durumda koşulları oluşmadığından, temliken tescil işleminin reddine karar verilmesi gerekirken kabule yönelik hüküm kurulması, hatta davacı tarafça 13 m2 tescil talebinde bulunulmasına karşın 5.10 m2'lik kabul hükmü kurulurken kısmen kabul yerine davanın kabulü şeklinde hüküm tesis edilmesi hatalı olup kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İDM kararının kaldırılmasına, temliken tescil koşulları oluşmadığından davanın reddine, davacı tarafından yatırılan depo bedelinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ilişkin yargıtay yolu açık olmak üzere karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABÜLÜ İLE, 2- İstanbul 22....
Mahkemece davanın kabulüne, davalının davacı taşınmazına elatmasının önlenmesine ve tecavüzlü yapıların kaline, davalının temliken tescil talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalı tarafından, biçimine uygun harcı yatırılarak açılmış bir temliken tescil davası olmadığı halde, savunma olarak ileri sürülen temliken tescil talebi hakkında dava varmışcasına hüküm kurulması doğru değil ise de, bu husus bozmayı ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün H.U.M.K.nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....