Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

sürerek tapu iptali ve tescil, bu istemlerinin kabul edilmemesi halinde ise bitişik 83 parsel sayılı taşınmaza iyiniyetle yaptıkları ve davalılara ait taşınmaza taşkın olan bina ile ilgili olarak Türk Medeni Kanununun 725. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil ya da irtifak hakkı kurulmasını istemişlerdir....

    yaş ve cinslerine göre 2012 yılı itibariyle rayiç fiyatlarını gösterir listenin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması, 4-Dava konusu taşınmazın tapu kayıt örneğine göre 1202 parsel lehine yol geçit hakkı ve yine 1202 parsel lehine daimi Enerji Nakil Hattı tesisi nedeniyle irtifak hakkı mevcut olup, bu irtifak hakkının taşınmazın tamamında meydana getireceği kaçınılmaz değer kaybı ile ilgili olarak bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak meydana gelecek sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yol geçit hakkı şerhinde ve Enerji Nakil Hattına ilişkin irtifak hakkı şerhinde yüzölçümünün işlenmediğinden değerlendirme yapmayan rapora göre hüküm kurulmuş olması, 5-Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilip idarece davalılar adına bankaya yatırılan bedel ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (...

      Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK'nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK'nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK'nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....

        Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “ üst toprağa bağlıdır “ kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, anayapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası ( mütemmim cüz’ü ) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça ( mütemmim cüz ) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. Medeni Kanunun 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

          Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, madde hükmü; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.02.2011 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil, karşı davada irtifak hakkı tesisi veya temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 09.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, kal ecrimisil; karşı dava TMK 724'e dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı- birleştirilen davalı vekili tarafından, davalı- birleştirilen davacı aleyhine 28.06.2012 gününde verilen dilekçe ile taşkın bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve tescili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda: davanın reddine dair verilen 26.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı - birleştirilen davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı ...'un maliki olduğu 260 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya temlik ettiğini, sözleşmenin muvazaalı olduğunu ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına kayıt ve tescilini, olmadığı takdirde başkasının arsasına iyiniyetle bina yapan malik olması nedeniyle bedeli karşılığı taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, sözleşmenin muvazaalı yapılmadığını, ayrıca taşkın inşaat nedeniyle tescil şartlarının da oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olduğu, taşkın inşaat nedeniyle tescil şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı....

                  Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.” şeklindeki hükümden de anlaşılacağı üzere bir yapıdan bahsedilmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istemektedir. Hal böyle olunca mahkemece davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... 'nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu