Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., maliki olduğu taşınmaza yaptığı bina ile bina çevresindeki beton zeminin davalıların malik olduğu 938 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğunu, bina değerinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, binanın zorunlu kullanım alanı ile birlikte 938 parsel sayılı taşınmazdan iptali ile adına tescilini veya irtifak hakkı kurulmasını veya şimdilik 8.000TL yapı bedelinin davalılardan alınmasını istemiştir. Birleştirme kararı verilen davada, davacılar, davalı ...’nın yaptığı ve bina çevresindeki beton zemin ile maliki oldukları 938 parsel sayılı taşınmaza elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve yapıların kal’ini istemişlerdir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (taşkın bina yapılması nedeniyle) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı-karşı davalının davasının reddine, davalı-karşı davacının davasının kabulüne dair verilen 18.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-davalılar tarafından, davalılar-davacı aleyhine 22.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, davalı-davacı ... tarafından davacı-davalılar ... ve ... aleyhine 27.10.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının kabulüne birleştirilen elatmanın önlenmesi ve kal davasının reddine dair verilen 06.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... ve ..., Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ezine Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/04/2014 NUMARASI : 2012/245-2014/45 Davacılar tarafından, davalı aleyhine 23.10.2012 gününde verilen dilekçe ile TMK 725. maddesine göre tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde daimi irtifak hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde daimi irtifak hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.09.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ikinci kadamede Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteminin reddine, temliken tescil isteminin kabulüne dair verilen 27.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal, ikinci kademede Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/09/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen 22/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davalıya ait ... ili, ... ilçesi, ... Kasabası ... Mevkinde kain, 3820 parselde kayıtlı, harita mühendisi ...'ın 29/03/2016 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 14,50 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile bu kısmın davacı adına temliken tesciline, davalıya ait ... ili, ... ilçesi, ... Kasabası, ......
Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....
Davalı-birleştirilen davacılar vekili; davaya konu taşınmazı yaparken iyiniyetli olduğunu, taşmayı sonradan öğrendiğini, yapının değerinin arsanın değerinden yüksek olduğunun el atmanın önlenmesine ilişkin davada yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda tespit edildiğini belirterek davacının taşınmazından taşkın kısım kadar miktarın davalının parseline eklenmesi ve bu suretle tesciline karşılık, davalının arazisine taşkın olan kısmın tapu kaydının da iptaliyle davacıların hisseleri oranında adlarına tescilini ya da bu amaçla her iki parselin önce tevhidi ile sonra da her iki tarafa ve önceki tapu kayıtlarındaki yüzölçümü miktarları kadar taşınmaz isabet edecek ve inşaatın yer aldığı kısım da davacılara isabet edecek şekilde yeniden taksim ve tefrikini, olmazsa taşkın inşaatın bulunduğu davalıya ait taşınmaz kısmının mülkiyetinin uygun bedel karşılığı davacılar adına tescilini talep etmiştir....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nun 684/1 ve 718/2. maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş, bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
Dolayısıyla 1962 yılında tapulama sebebiyle çapa ve tapuya bağlanan dava konusu taşınmazın harici satışı geçersiz olduğundan ve davacının harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile iyiniyet iddiasında bulunamayacağından ve temliken tescil talep edilemeyeceğinden davacı vekilinin tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davalıların muvafakati bulunduğu, davacının iyi niyetli olduğu kabul edilerek verilen kabul kararının yerinde olmadığı, kaldı ki davalıların bir kısmının tescil yönünde muvafakatlerinin bulunmadığı hususu da dikkate alınarak, kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden dairemizce karar verilmesine ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır....