Bankası Şubesi'nde bulunan hesaplarındaki paraları haciz edilmiş, haczedilmezlik şikayeti üzerine, Gaziosmanpaşa İcra Mahkemesi'nin 14.9.2012 tarih ve 2011/99 Esas 2012/1228 Karar sayılı ilamı ile haczin kısmen kaldırılmasına karar verilmiştir. Alacaklı vekili 05.10.2012 tarihinde haczin devamına karar verilen miktarın dosyaya celbiyle kendilerine ödenmesi talebinde bulunmuş, İcra Müdürlüğü'nce ilgili Mahkemenin 01.02.2011 tarihli kararıyla; haciz konulan miktarın karar kesinleşinceye kadar alacaklıya ödenmemesinin bildirildiği ve anılan kararın kesinleşmediğinden bahisle, talebin reddine karar verilmiştir. Bu işlemin şikayeti üzerine de, İcra Mahkemesince İcra Mahkemesi kararları icrasının, kararın kesinleşmesine bağlı olmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir. Takip dosyası incelendiğinde, ......
KARAR Borçlu vekili, İcra Müdürlüğü tarafından kabul edilen haciz işleminin 5393 sayılı Kanun'un emredici hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, Deftardarlık Muhasebe Müdürlüğü'nde olan hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayet konusu takipte borçlu belediye tarafından borcun 30/06/2015 tarihinde ödendiği, yargılamayı gerektiren bu hususun bulunmadığı gerekçesi ile konusuz kalan şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır. Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise, borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır....
Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda, mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan aynı mahkemenin 2015/90 E.-2016/8 K. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda: dava dilekçesinde meskeniyet şikayeti ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, 103 davetiyesi gönderilmediğine ilişkin iddialar ileri sürülmüştür. Mahkemece, davacının usulsüz tebliğ şikayeti hakkında HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, Mahkemece öncelikle davacıların usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirildikten sonra, geçerli bir haciz olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle davacıların meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine oy çokluğu ile karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen takip dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, meskeniyet şikayetinin kabulü ile İzmir İli, Dikili İlçesi, Salimbey Mah. 207 ada, 14 parseldeki taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, takip dosyasında ilk defa davacının taşınmazına 15.10.2012 tarihinde haciz konulduğu, taşınmazın kaydına 08.12.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu, yeniden kıymet takdiri yapıldığı, ikinci kıymet takdiri raporunun davacıya 13.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin yasal 7 günlük sürede 20.04.2017 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 08.12.2014 tarihli hacze yönelik şikayeti,...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İİK'nun 82/12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet şikayeti niteliğinde olduğunu, icra dosyasından şikayetçi borçlu adına çıkarılan 103 davetiyesinin 11/11/2019 tarihinde tebliğ edilmesi ve davanın 18/11/2019 tarihinde açılmasına göre şikayetin süresinde ileri sürüldüğünü, Ereğli İcra Müdürlüğü’nün 2017/15233 Esas sayılı dosyasıyla alacaklı tarafından borçlu şikayetçi aleyhine kambiyo senedine dayalı genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesi ile şikayete konu taşınmaza 09/12/2019 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde birden fazla parsel bildirdiğini, dava dilekçesi açıklattırılarak hangi parsel üzerinde mesken olduğunu bildirmesinin istenildiğini, 91 parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunduğunun belirtildiğini, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti, haciz tarihi itibariyle mevcut ve oturmaya uygun bir evin bulunması halinde yapılabilir....
Davacı/3. kişi dava dilekçesinde, haciz tutanaklarının iptaline yönelik şikayeti ile birlikte haczolunan mahcuzlar bakımından istihkak davası açmıştır. Davacının haciz tutanaklarının iptaline yönelik istemi İİK'nın 16. maddesi gereğince şikayet niteliğindedir. Bu kapsamdaki şikayet bakımından İİK'nın 18/3. maddesi hükmü gereğince taraflar gelmese bile gereken karar verilmelidir. Bu nedenle davacı/3. kişinin haciz tutunaklarının iptaline yönelik şikayeti bakımından dosyanın işlemden kaldırılmasına ve akabinde dosyanın yenilenmediğinden bahisle bu şikayeti de kapsayacak şekilde davanın tümden açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu durumda mahkemece, haciz tutanaklarının iptaline yönelik şikayet bakımından, iptali istenen haciz tunaklarının Selendi İcra Müdürlüğü tarafından düzenlendiği de gözetilerek bir karar verilmesi gerekmektedir....
itiraz yönünden HMK'nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık, taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 363, 365/son maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi....
şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağını ileri sürerek ayrıca her üç haciz ihbarnamesi tebliğinin de usulsüz olduğunu ve ihbarnamelerden 11...2014’de haberdar olduğunu ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce şikayetin kabulüne, davacıya takip dosyasından gönderilen İİK 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerinin iptaline hükmedildiği, Kararın, alacaklı tarafın temyizi üzerine, Dairemizin 24.09.2018 tarih ve 2017/8269 Esas – 2018/8499 Karar sayılı ilamı ile; "....şikayet eden şirket ortağına haciz ihbarnameleri çıkarılabileceği nazara alınmak suretiyle tebligat usulsüzlüğü şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğine..." işaret edilerek bozulduğu, Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek; " 1-Şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddi ile İİK’nun 89/1-89/2-89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğünün tespitine, 2-Haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinin ıttıla tarihi 11/.../2014 olarak düzeltilmesine, 3-....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....