WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip dosyası kapsamından borçlu adına kayıtlı ve kıymet takdiri yapılan taşınmazın değerinin 3.000 TL olduğu, maaşında davacı haczinden önce 2012/697 sayılı dosyadan haciz bulunduğu, 3.kişilerde hak ve alacağının bulunmadığı 17.5.2013 tarihli haciz tutanağından da borçlunun ödeme gücü olmadığını beyan ettiği ve evinde zaruri eşyaları dışında ekonomik değeri olan haczi kabil mal bulunmadığı anlaşıldığından 17.5.2013 tarihli haciz tutanağının İİK'nun 105 madde anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek taraflara duruşma gününün tebliği ile iddia ve savunmalarının tespiti, bildirecekleri delillerinin toplanması dava konusu tasarrufun yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince İİK 278,279,280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden ve duruşma açılmadan davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir....

    nun 72-82 maddeleri gereğince bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçluğunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme kurumunun en temel özelliği şahsilik prensibi gereğince de kime karşı zenginleşme olduysa ona karşı talepte bulunulması gerekir. Kiralananın satım ve benzer surette el değiştirmesi durumunda, satış tarihinden önce gerçekleştirilen zaruri ve faydalı masraflar satış bedeli içinde kaldığı ve taşınmazı satın alan 3. kişinin taşınmazı mevcut hali ile görerek satın aldığı kabul edilir. Böyle bir durumda yapılan masrafların yeni malikin mal varlığında bir artışa neden olduğundan söz edilemeyeceği ve ondan bedel istenemeyeceği açıktır....

      Somut olayda, ihaleye dayanak olan takibin, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi olduğu, ihaleye konu 47 parsel 10 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerinde alacaklının bu takipten kaynaklanan haczinden önce başka hacizlerin ve ipoteğin bulunduğu, icra müdürlüğünce alacaklının haczinden önceki haciz alacaklılarının alacakları dikkate alınmadan ihaleye teminatsız katılımına izin verildiği, ilk derece mahkemesince alacaklının aynı zamanda ihale edilen taşınmaz üzerinde ipoteğinin bulunduğu, alacaklının her iki alacağı toplamının muhammen bedelin % 20’sini aştığı gerekçesi ile alacaklının ihaleye teminatsız katılmasında usulsüzlük bulunmadığı kanaatine varıldığı görülmüştür....

        Davacı bankanın takip dosyalarının, bu dosyada yapılan maaş haczinden sonraki sırada yer aldığı anlaşılmıştır. İcra dosyalarındaki mal varlığı araştırmaları, borçlunun adresinde yapılan hacizlere ilişkin tutulan haciz tutanakları göz önüne alındığında, davalı borçlunun aciz halinin gerçekleştiği görülmüştür....

        Öte yandan, 6183 sayılı Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, "tahsil edilemeyen amme alacağı" teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; "tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı" teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir....

          Şikayet olunanlar vekili, satışı gerçekleştirilen araç üzerinde müvekkilleri adına konulan hacizlerin şikayetçi kurumun haczinden önce olduğunu, müvekkillerinin alacağının işçi alacağı olduğunu, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi Sosyal Güvenlik Kurumu'nun haciz tarihinin ilk haczi koyan ... .... ... Müdürlüğü'nün 2007/7803 Esas sayılı dosyası ile ... .... ... Müdürlüğü'nün 2008/3479 ve 3478 Esas sayılı dosyalarının haczinden sonra ise de 6183 Sayılı Yasa'nın .../.... maddesi gereğince ilk hacze iştirak etmesi gerektiğinden bu yönü ile düzenlenen sıra cetveli ve derece kararının hatalı olduğu, ... ....... Müdürlüğü'nün 2008/3473 Esas sayılı dosyasından ........2009 tarihinde satışı yapılan aracın kaydına ilk haczi koyan ... .... ......

            Şti.nin 05.02.2004 günü akşamı mesai saati sonu itibariyle kesinleşen ihtiyati haczinden sonraki tarihli olması karşısında, davacı vekilinin anılan şirket hakkındaki diğer temyiz itirazlarının İcra ve İflas Kanunu’nun 366 ncı maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin davalılardan T. ... Bankası AŞ. hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; davacının 11.07.2002 ve 04.11.2002 tarihli hacizleri yasal süre içinde satış istenmemesi nedeniyle düşmüş (İİK.m.106, 110) ise de, 21.07.2004 günlü haczi davalı bankanın 02.09.2004 günlü haczinden önceki tarihlidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.10.2006 gün ve 19-649/661 E....

              Şikayet olunan vekili şikayetçinin ihtiyati haczinin müvekkilin ihtiyati haczinden daha sonra kesinleştiğini, satış masrafları ayrıldıktan sonra ihale bedelinin paylaştırıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma, dosya kapsamına göre; satış masrafları mahsup edildikten sonra bakiye bedelin paylaşıma konu edildiği, şikayetçi ihtiyati haczinin şikayet olunan haczinden daha sonra kesinleştiği, İİK 100. madde gereğince iştirak koşulları oluşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Karara karşı şikayetçi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....

                Bozma ilamı doğrultusunda mahkemece yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre şikayetçinin süresinde satış talep edip, satış avansını yatırdığı, şikayetçi haczinin şikayet olunanın 04.09.1999 tarihli haczinden daha önce olduğu, şikayet olunanın süresinde satış talebinde bulunarak satış avansını yatırmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile, ... 6.İcra Müdürlüğü'nün 1999/25622 esas sayılı dosyasından düzenlenen 26.03.2009 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  nin ihtiyati haczi, şikayetçinin haczinden önce olsa da , kesinleşmesinin şikayetçinin haczinden sonra olduğu, bu itibarla satış bedelinin aralarında garameten pay edilmesi gerektiği belirtilerek şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunanlar... ile... adına Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı vekili temyiz etmiştir. Gerekçeli karar başlığında şikayet olunanlar ... ile...olmas...'nın 297/1-b maddesine hükmüne aykırı olmuş ise de, bu husus HMK'nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re'sen her zaman düzeltilmesi mümkün maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre, şikayet olunan ... ile ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu