Somut olayda davacı vekili, müvekkiline sigortalı, davalı şirketin maliki olduğu iş yerinin çatıdan sızan yağmur suları nedeni ile zarar gördüğünü, davalının Borçlar Kanunu'nun 58. ve 69. maddeler uyarınca sorumlu olduğunu, müvekkiline ödenen tazminatın rücuan tahsili amacı ile davalı aleyhine başaltılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmektedir. Davacıya sigortalı iş yerinin ticari işletme, sigortalının gerçek kişi tacir, davalının ise tüzel kişi tacir olmasına göre ticari dava niteliğindeki bu davaya asliye hukuk mahkemesince bakılması gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, işyeri sigorta sözleşmesine dayanan rücuan tazminat istemine dayalı itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK'nun 4/1-a madesi ile "Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği" hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davacı vekili, müvekkiline sigortalı, davalıların maliki olduğu iş yerinde tesisat borusunun patlaması nedeni ile zarar gördüğünü, davalıların zarardan sorumlu olduğunu, müvekkiline ödenen tazminatın rücuan tahsili amacı ile davalılar aleyhine başaltılan takibe davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuan tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu kazada hayatını kaybeden kişinin yakınlarına tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın rücuan tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminatın tahsili için başlatılan ve kesinleşen icra takibi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin TTK'da yer alan sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince; davanın TTK'nın 1472 maddesi uyarınca rücuan tazminat isteminden kaynaklandığı, konusunun haksız fiil olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz....
Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesine dayalı olarak açılan bir rücuan tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın haksız fiilden kaynaklandığı, sigorta şirketinin halefiyet prensibine dayanarak dava açtığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (trafik kazasına) sebebiyet veren davalı sürücü ve araç malikinden rücuan tahsili isteminden kaynaklanmaktadır....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı Bakanlıkta çalışan şoför ile diğer araç sürücüsü aleyhinde, daha önce İş Mahkemesinde hüküm altına alınan ve davacı kurumca ödenen alacağın rücuan tahsili talebine ilişkin olduğu belirtilip, davaya bakmanın İş Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 16. İş Mahkemesi ise davanın İş Kanunundan ve iş sözleşmesinden kaynaklanmadığını, taraflar arasından işçi – işveren ilişkisi mevcut olmadığını, davalı ...’ın 657 sayılı Kanunun 4/b maddesine göre sözleşmeli olarak çalıştığını, işçi sayılmadığını, diğer davalı ...’in de işçi olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalının sebep olduğu kazada yaralanan polis memuruna 2330 Sayılı Yasa gereğince ödenen nakdi tazminatın davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya karşı beyanda bulunmamıştır. Mahkemece toplanan delilere göre davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası sebebi ile cismani zarardan kaynaklanan alacağın, rücuen tahsili istemine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sigorta şirketi tarafından işyeri paket sigorta sözleşmesi ile sigorta teminatı altına alınan üç katlı iş yerinin en üst kattaki dahili su borusunun patlaması sonucunda zarar görmesi nedeniyle sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; asliye hukuk mahkemesinin görevli gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davanın kiarcılık temel ilişkisinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. 6100 Sayılı HMK.'...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) düzenlenen husulardan olduğu bu nedenle davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; sigortalı ile zarar sorumlusuna göre rücu davasında görevli mahkemenin belirleneceği, somut olayda talebin haksız fiilden kaynaklandığı, sigortalı ile zarar veren arasında ticari ilişki bulunmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Dava, ... tarafından zarar görenlere ödenen tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... kazaya neden olan aracın sürücüsüdür. Davalı adına, kaza tespit tutanağında yer alan, işletenin ve sürücünün adresi olarak da dava dilekçesinde gösterilen Bursa ilindeki adrese çıkarılan dava dilekçesi adreste bulunmadığından iadesi üzerine, Bursa'da ki resmi kurumlardan adres araştırılması yapılmış, açık adresin bulunamadığı gerekçesi ile, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca ilanen tebligat yapılmştır. Oysa, dosya kapsamında yer alan Ağır Ceza Mahkemesi ilamında sanık olarak yer alan davalının, Karamürsel'de ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yeterli adres araştırılmaksızın Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine ve HUMK'nun 73. maddesine aykırı olacak biçimde, davalının yokluğunda yapılan yargılama sonucunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....