olmadığını, bu nedenle menfi tespite ilişkin bir talep olmaması, gerek mahkeme kararında menfi tespite ilişkin bir hüküm bulunmaması ve gerekse Yargıtay Hukuk Genel kurulu tarafından menfi tespit davasına ilişkin yapılan izahat dikkate alındığında davamızın bir menfi tespit davası olmadığı açık olup bu sebeple davacının haksız davasının reddine karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu, menfi tespit davasının kabulü kararı üzerine icra müdürlüğüne başvurarak, İİK'nun 72/5. maddesi gereğince takibin durdurulmasını talep etmiş, icra müdürlüğünce menfi tespit davasının kabulüne ilişkin mahkeme kararında kesinleşme şerhi olmaması nedeniyle istemin reddine karar verilmesi üzerine, borçlu bu kararın iptali için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştur. Somut olayda borçlunun takip konusu 60.000 TL ve 65.000 TL tutarlı senet borcuna istinaden açtığı menfi tespit davasında İstanbul 15....
Mahkemenin, davacının ayrıca açtığı menfi tespit davasının bu davayı etkilemeyeceği, ihtarnamelere rağmen parasal yükümlülüklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararı, Yargıtay 11. HD'nce bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı menfi tespit ilamının ferileri yönünden ilam kesinleşmeden takip yapılamayacağı iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; dayanak ilamda menfi tespit davasının reddine karar verildiği, menfi tespit davalarının reddi durumunda, ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren feri niteliğindeki alacakların infaz edilebilmesi için hükmün kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/436 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığı ve 55.238.40 TL. borçlu olmadığının tespitini istediği, menfi tespit davası açıldıktan sonra kaçak itiraz komisyonun fatura bedelini 42.685.43 TL.’ye düşürdüğü, davacının bu miktar üzerinden davalı hakkında icra takibi yaptığı ve itiraz üzerine itirazın iptali ve tazminat istemi ile bu davanın açıldığı konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası devam ederken, menfi tespit davasının sonuçlandığı ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği de dosya içeriği ile sabittir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; Beyoğlu 2. Ticaret Mahkemesinin 2004/6136 esas, 2007/55 karar sayılı dosyasında 55.238.40 TL.’lik faturadan dolayı davalının 28.841.16 TL. borçlu olduğu kesinleştiğinden 26.897.24 TL. üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Beyoğlu 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, menfi tespit davasına ilişkindir. Dosyadaki tüm delliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında itirazın iptali davasının bulunduğu, davacı tarafın daha sonra aynı icra dosyası hakkında iş bu menfi tespit davasını açtığı, davacının iddia ve savunmalarını itirazın iptali davasında ileri sürülebileceği halde ayrıca iş bu menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, (emsal Yargıtay 6 HD'nin Esas No: 2022/2147, Karar No: 2023/834), hukuki yararın dava şartı olduğu, davanın her aşamasında resen dikkate alınabileceği husus da dikkate alınarak açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın usulden REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90....
-YTL.nin kaçak su faturası düzenlediğini, müvekkilinin davalıya fatura bedeli taksitlendirme yoluyla ödediğini, müvekkilinin davalı aleyhinde Üsküdar 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan menfi tespit davası sonucunda mahkemenin 2001/1361 Esas, 2005/328 Karar sayılı ve 01.12.2005 tarihli ilamıyla müvekkilinin davalıya 12.117.376.135.-TL. borçlu olmadığına karar verildiğini ileri sürerek bu miktarın 12.000.00.-YTL.lik kısmının menfi tespit davasının açıldığı 07.12.2001 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı hakkında tahakkuk ettirilen kaçak su kullanımına ilişkin fatura bedelinin mevzuata uygun olarak belirlendiğini, davacının açtığı menfi tespit davası sonucunda verilen kararın temyiz edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacıdan davalının kaçak su kullanım bedeli olarak 18.559.00....
Dolayısıyla, az evvel değinilen koşulun varlığı halinde, menfi tespit davası hakkında verilen karar kesinleşinceye kadar zamanaşımının işlemeyeceği tartışmasızdır. Somut olayda, şikayetçi borçlunun ... 31. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/426 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığı, takip alacaklısı vekili tarafından, açılan menfi tespit davasında alacak def’inde bulunmaları nedeniyle zamanaşımının kesildiği dolayısıyla takibin zamanaşımına uğramadığı yönünde iddiada bulunulduğu görülmüştür.Bu durumda, mahkemece, menfi tespit davasının takibe konu alacakla ilgisi tespit edildikten sonra davalı olan alacaklı tarafça alacak def’inde bulunulup bulunulmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/391 Esas KARAR NO:2024/324 DAVA: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ: 03/01/2023 KARAR TARİHİ: 27/03/2024 Mahkememizde görülen 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle: maaşına------sayılı dosyası ile haciz konulduğunu, bu dosya içeriğini araştırdığında söz konusu dosyada alacaklının Tasfiye halinde ------ olduğunu ve davalı şirketin icra dosyasını temlik aldığını öğrendiğini,----- sayılı dosaysına konu edilen benetler için-----dosyası ile açtığı istirdat ve menfi tespit davası neticesinde------ tarihinde verilen karar ile kendisinin dava konusu ettiği icra takibine konu edilen senetlere ilişkin borçlu olmadığına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, dolayısıyla icra takibine konu edilen dört adet senetten şahsının...