Çimento A.Ş.’nin mal satımı nedeni ile açtığı alacak ve davalı (birleştirilmesine karar verilen davanın davacısı) ... tarafından açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Alacak davasının temelini oluşturan Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2003/4426 sayılı icra dosyasında takip borçlusu ... 17.10.2003 tarihli dilekçesinde borcu kabul ettiğini ifade etmiştir....
Buna göre, menfi tespit konulu ilamın, anılan maddeler karşısında kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir. Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse bile, yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranmalıdır. Somut olayda, takip dayanağı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08/11/2021 tarihli 2020/551 esas ve 2021/761 karar sayılı ilamında, davacı vekilinin açtığı menfi (olumsuz) tespit davasında müvekkilinin borçlu olmadığı parayı cebri icra kanalıyla ödediğinden bahisle, mevcut olan menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek yargılamaya devam olunmasını talep etmiş olup, ilamda; "Davanın kabulü ile davacı takip borçlusunun İst 8. İcra Dairesi 2018/18222 Esas sayılı dosyasından davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespiti ile İst 8....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkili aleyhine aynı mahkemede daha önce itirazın iptali davası açılarak dava dilekçesinin müvekkilinin aboneliğinin bulunduğu işyerinde müvekkilinin yeğenine tebliğ edildiğini, yine kararın da aynı adreste Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre yapıldığını, müvekkilinin tebligatlardan haberinin olmadığını, hükmün kesinleştiğini, kaçak elektrik tespit tutanağı nedeniyle abone olan müvekkili hakkında 6.705.320.000.-TL. üzerinden icra takibine karar verildiğini, halbuki işyerinde elektriği kullanan ...’un ise bu tutanaktan dolayı açtığı menfi tespit davası sonucunda 1.447.169.000.-TL. borçlu olduğuna karar verildiği bu hükmün de kesinleştiğini, davalının bu durumda fazla tahsilat yapacağını ileri sürerek mahkemenin müvekkili hakkında verdiği ilamın kaldırılarak yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah.Sıfatıyle) - K A R A R - Dava, mesken abonesinin davalı idareye karşı açtığı menfi tespit davası olup, Tüketici Mahkemesi sıfatı ile verilen kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 07.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın konut kredisi sözleşmesine kefil olan davacının davalı bankaya karşı açtığı menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 11.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'un 79.maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilen üçüncü kişinin açtığı menfi tespit isteminden kaynaklanmakta olup temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 28.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilam, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatın ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (HGK. 05.10.2005 tarih ve 12-534, 2005/554 sayılı kararı) Somut olayda ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/471-2012/202 K sayılı 03.04.2012 tarihli menfi tespit kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, menfi tespit ilamında hükmedilen vekalet ücretinin talep edilmesi mümkün değildir....
Mahkemece, teminat senedi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı, senedin sadece hukuki niteliğine dayalı bir menfi tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında (takipten sonra) borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir (İİK.nun 72/1). Bu anlamda, borçlunun alacaklının henüz takip konusu yapmadığı senedin teminat senedi olduğunun ve teminat fonksiyonunun kalmadığının tespiti için açtığı dava İİK.nun 72. maddesinde yer alan bir menfi tespit davasıdır. Bu durumda, mahkemece davacının iddialarına yönelik delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....
Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilam, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (HGK. 05.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 sayılı kararı) Somut olayda Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/150-680 sayılı 29.11.2011 tarihli menfi tespit kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, menfi tespit ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ... 6. İş Mahkemesi ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; - K A R A R - Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İş Mahkemesince, davaya bakma görevinin 6183 Sayılı Yasa'nın 79/4 maddesi uyarınca genel mahkemelere ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, açılan davada 5510 Sayılı Yasa'nın 88/19 maddesi gereğince iş mahkemelerinin görevli olduğundan bahislegörevsizlik yönünde hüküm kurmutur....