Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2021/16 ESAS - 2021/264 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

Hafta, kırmızı dönem, 3024 ünite nolu yerin devre tatil olarak kullanımı yolunda anlaşmaya vardıklarını, devre tatil satışları birçok kişinin katıldığı tanıtım gezleri ile sağlandığını; bu gezilerde satılan devre tatillerin kısa sürede çok değerleneceğini, karlı bir yatırım fırsatı olduğu, dilendiği zaman şirket tarafından rayiç bedelle geri alınacağını, bu satışların bir yatırım aracı olabileceği hususu bildirildiğini, müvekkili ile 1 nolu davalı Royal Doğa Ltd. Şti.'nin Yetkili Satıcı, 2 nolu davalı Uygar Emet Termal Ltd....

    İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, taraflar arasındaki Vera Yonca Residance Projesinden daire satışına ilişkin verilen bononun iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 29.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir. Davaya konu 20/12/2001 tarihli sözleşme ise"Doksandokuz Yıllık Mülk Kullanım Sözleşmesi" başlığı altında düzenlenmiş olup, sözleşmeye konu dairenin kullanım hakkı 99 yıllığına kiracıya devredilmiştir. Sözleşme ile devre mülk sözleşmelerinde olduğu gibi hak sahibine ayni bir hak verilmemiş, sadece kullanım hakkı tapuya şerh edilmiştir. Yine yukarıda açıklandığı üzere sözleşme konusu dairenin yılın belli ya da belirlenebilir devrelerinde değil 99 yıllığına sürekli olarak kullanım hakkı kiralanmıştır. Sözleşmenin açıklanan bu niteliği uyarınca devre tatil sözleşmesi olmayıp, tapuya şerh edilen kira sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

          Mahkemece; tapuya mülk kullanım sözleşmesi adı altında şerh edilen sözleşmenin devre tatil sözleşmesi niteliğinde olduğu, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta ise 4077 sayılı Kanunun 6/B ve 23.maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesinde devre tatil sözleşmesi; en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla taşınmazın kullanım hakkının devri veya devri taahhüdünü içeren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Yani devre tatil sözleşmesinde devre tatil sahibi yaptığı sözleşme çerçevesinde yılın belirli bir dönem veya dönemlerinde tesislerden yararlanma hakkını elde etmektedir....

            İnşaat …LTD ŞTİ hakkındaki davanın sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesi ile husumetten reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... İnşaat A.ş. ile diğer davalı ... İnşaat …A.Ş arasında imzalanan 1.12.2004 tarihli distrübütörlük sözleşmesinin 2.maddesinde “distrübütör satışa etkili olduğu bölgelerde mal sahiplerinin pazarlamaya sunduğu devre tatil pazarlaması konusunda çalışmaya bu konuda gerekli olan organizasyon, tanıtım, pazarlama ve sözleşme öncesi görüşmelerde açıklama ve aydınlatma yükümlülüğünü özenle ve iyi niyetle yerine getirmeye devre tatil sözleşmelerinin ve sözleşme bedellerini 8.maddede belirtilen süreler içerisinde mal sahibine teslim etmeye yetkili ve yükümlü kılınmıştır....

              DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan Borçlu Olmadığının Tespiti talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

              DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 12.06.2003 tarihinde 99 yıllığına devre tatil sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme kapsamında bahse konu tesis sözleşmesinde Sarı-2 dönem olarak belirtilen dönemde müvekkiline tesis edilmesi karşılığında müvekkilinin 4.850 Euro bedeli; 516 Euro peşin ve 4.334,00 Euro taksitler şeklinde olmak üzere ödediğini, davalı şirketçe yapı kullanım izin belgesinin alınmadığını, söz konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu ve dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğunu, bu durumun ilgili kanun gereğince aykırı nitelik taşıdığını, sözleşmenin feshini talep edebileceklerini, fesih için davalı şirkete noter aracılığı ile ihtarname gönderildiğini, henüz bir ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile, sözleşmenin feshine, müvekkilinin tesisi dava tarihine kadar kullanmış olması nedeniyle bu sürenin yapılan ödemeden...

              UYAP Entegrasyonu