Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. Eldeki davada istem, yalnızca trafik kazasına karışan davalı adına kayıtlı araç üzerine ihtiyati tedbir konulması isteğine yönelik olduğuna, değer gösterilerek herhangi bir tazminat isteminde bulunulmadığına göre; istemin talep gibi ihtiyati tedbir olarak değerlendirilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Kanuna Göre Koruma Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; çocuk ... hakkında koruma kararı verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında, Kanunda öngörülen tedbirlerin alınması, küçüğün haklarına etkili olduğu gibi, yasal temsilcilerinin haklarına da etkilidir. Bu bakımdan duruşma açılarak küçüğün yasal temsilcisine ve tarafına yükümlülük yüklenen koruma delillerini göstermeleri için imkan sağlanması, gösterilen delillerin toplanması, gerektiğinde uzman bilirkişilerden görüş alınarak ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan sebeple dosya üzerinden hukuki dinlenilme hakkına (HMK m.27) aykırı şekilde eksik inceleme ile karar tesisi bozmayı gerektirmiştir....

    Bu ihtiyaç karşımıza geçici hukuki koruma yollarını çıkarmıştır....

    verilmiş, söz konusu karara karşı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kuruluna yapılan itiraz sonrasında Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile İzmir II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının geçerli olduğuna karar verilmiştir....

      Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/307 esasına kayden yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi karşısında itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, Gereği görüşülüp düşünüldü; 5199 sayılı Kanun'un 11. maddesinin koruma altına aldığı hukuki yarar ile TCK'nın 228. maddesinin koruma altına aldığı hukuki yararın birbirinden farklı olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 12/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi KORUMA ALTINA ALINMASI İSTENENLER :1-... 4-... 2-... 5-... 3-... VELİ : ... VASİSİ : ... VELİ : ... VASİSİ : ... DAVA TÜRÜ : 5395 sayılı Yasaya Göre Koruma Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm veliler ..., ... ve vasi ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum,koruma altına alınması istenen küçükle.... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/1-c maddesi uyarınca bakım tedbiri kararı verilmesini talep etmiş mahkemece; evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda talebin kabulüne karar verilmiştir....

          Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminata (para alacağına) yönelik olduğuna göre; geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmesi ve bu yönde inceleme yapılması gerekirken, davacı tarafın istemi gibi ihtiyati tedbir olarak kabul edilerek değerlendirme yapılması hukuka uygun olmamıştır. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

          İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın baştan itibaren konusuz olduğunu, davacının konusu olmayan bu davayı açmakta hukuki bir yararı olmadığını, dava konusu markanın dava tarihinden önce hükümsüz hale geldiğini, davanın açıldığı Haziran 2021 tarihinde kurum siciline bakıldığında markanın koruma süresinin 23.04.2010 olarak yazıldığını, 10 yıllık koruma süresinin 23.04.2020 tarihinde dolduğunu, yenilenmemiş olduğunun açıkça görüldüğünü, hukuki yararın dava şartı olduğunu, dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, aksi takdirde karar hukuka uygun kabul edilecek olursa hükmün düzeltilerek taraflarına vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6769 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesinde; "(1)Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır....

            Spor Müsabakalarını Seyirden Yasaklama Koruma Tedbirinin Hukuki Niteliği Ceza muhakemesinde koruma tedbirleri, kişinin suçluluğu yargı kararıyla tespit edilmeden önce temel bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuran ve amacı muhakemenin yapılabilmesini veya ileride verilmesi muhtemel olan hükmün infazının yerine getirilmesini sağlamak olan işlemlerdir....

              Kurulu'nun 04/07/2003 gün ve 7697 sayılı kararı ile sivil mimarlık örneği olarak tescil edilen, aynı Kurul'un 05/10/2007 gün ve 1632 sayılı kararı ile onaylı koruma amaçlı imar planında kentsel sit alanı içerisinde kalan dükkan vasıflı taşınmazda çıkan yangın sonrası, herhangi bir izin almaksızın yaptığı çatı onarımı işleminin, 3194 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca ruhsat gerektirmeyen ve 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan “basit onarım” kapsamında kaldığı anlaşılmakla, suça konu taşınmaza ait tapu kaydında tescil veya sit şerhi bulunup bulunmadığı, sit alanı ilanının usulünce yapılıp yapılmadığı, taşınmazın ve bölgenin niteliğinin mahallinde bilinip bilinmediği araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, atılı suçun manevi unsurunun oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı...

                UYAP Entegrasyonu