Her ne kadar davacı tarafından icra takibinde banka garanti bedeli ödenmiş nakdi borç tutarını, garanti bedeli ödenmemiş çek riskini ve katılım bankalarınca kar mahrumiyeti olarak nitelendirilen faizi ayrı ayrı asıl alacak olarak talep etmiş ve bunlara takip tarihinden itibaren %13,93 gecikme tazminatı istemiş ise de talep edilen tutarlar arasında yalnızca garanti bedeli ödenmiş 3.600,00 TL'lik tutarın asıl alacak olarak kabulü ve takip tarihinden sonra bu tutara temerrüt faizinin uygulanması gerektiği, gayrinakdi kredinin ise sadece depo edilmesi ve garanti bedelleri ödenerek nakde dönüşmesi halinde dönüşüm tarihinden itibaren gecikme faizi uygulanması gerektiği, ayrıca mahrum kalınan kar payı olarak belirtilen tutara gecikme tazminatı isteminin ise mükerrer faizlendirme olacağından yasal olmadığı anlaşılmakla tazmin edilen çek garanti tutarına tazmin tarihinden takip tarihine kadar %13,93 oranında faiz işletilerek yapılan hesaplamalara göre, 3.360,00-TL asıl alacak, 48,74-TL kar payı...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/791 Esas KARAR NO : 2021/897 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/01/2017 KARAR TARİHİ : 21/12/2021 Antalya Tüketici Mahkemesinin 17/11/2021 tarih ve .../... Esas- .../... Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmekle, Mahkememizin yukarıda esasına kaydı yapılan dosyanın incelenmesinde GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili görevsiz Mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 19.08.2016 tarihinde ... no'lu hattan arandığı, arayan kişinin banka personeli olduğunu söyleyerek hesabından yabancı bahis sitesine para transferleri yapıldığını bildirdiği, arayan kişinin müvekkilinin hesap numarası ve kartının son 4 hanesini bildiği, para transferlerini durdurmak için kandırıldığı ve internet şifrelerini ele geçirerek 2 farklı EFT ile 20.650,00 TL.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/877 Esas KARAR NO : 2022/740 DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) DAVA TARİHİ : 15/12/2021 KARAR TARİHİ : 20/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı borçlu ... Taşımacılık Turizm Petrol Ürünleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince adı geçen borçluya ticari krediler kullandırıldığını, davalıların ise Genel Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, dava dışı borçlu ... Taşımacılık Tur. Pet. Ür. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcunu vadesinde ödememesi üzerine borçlu ve kefillere İzmir 10. Noterliği'nin 24/12/2020 tarih ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/23 Esas KARAR NO : 2022/11 DAVA: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 21/04/2021 KARAR TARİHİ: 13/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ------Tüketici işlemlerinde, tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılır" hükmünü amir olduğunu, müvekkilinin davalı ile diğer borçlu ------ arasında aktedilen tüketici sözleşmesini adi kefil sıfatıyla imzalamış olup adi kefaletin niteliği gereği asıl borçlu hakkında takip yolları tüketilmeden kefile müracaat yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin evvelemirde bu neden mezkur icra dosyası bakımından alacaklıya borcu bulunmadığını, davalı yanın işbu kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiası için takibe girişmeden...
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ... ... arasında 2.000.-TL limitli Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi yapıldığı, davalının ise sözleşmeye garantör olarak imza attığı, sözleşmede garanti edilen miktarın yazılmadığı, garanti sözleşmelerinde ne miktar için garanti verildiğinin sözleşme içeriğinden anlaşılması gerektiği, belirsiz bir meblağ için garanti sözleşmesi yapılamayacağı, bu nedenle geçerli bir garanti sözleşmesi bulunmadığı, davalının sözleşme limiti olan 2.000.-TL’den ve temerrüdünün sonuçlarından kefil olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile asıl alacak 2.000.-TL, temerrüt faizi 377,22.-TL 18.80.-TL BSMV olmak üzere toplam 2.396,08.-TL üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir....
ün davacı bankaya karşı sorumluluğunun Borçlar Kanunu'nun 110 maddesinde sözü edilen 3.şahsın fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesi olduğunu kabul ederek müvekkilinin garanti sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu kapsamında davanın kabulüne karar verdiğini ve ilamın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, kesinleşen mahkeme ilamına bakıldığında müvekkilinin sorumluluğunun temlik alana da geçtiği kabul edilerek davanın kabul edildiğini, ancak her ne kadar ilam kesinleşse de kesinleşen kararda ağır hukuki hata bulunduğunu, nitekim garanti sözleşmesinden kaynaklanan alacağın temlik ile 3.kişiye temlik edildiği sonucunun doğmadığını, 6098 sayılı Borçlar Kanunu 110 maddesinde düzenlenen sorumluluğun asıl borçtan tamamen bağımsız bir borç olduğunu, garanti sözleşmesinin borçlusunun açıkça muvafakati olmadığı sürece asıl alacağın temlikinin kendiliğinden garanti alacağının temlikine de yol açmayacağını, nitekim Yargıtay uygulamalarının da bu yönde olduğunu, mahkeme kararında ağır...
Noterliği'nin 21/09/2011 tarih ve 36024 yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile alacağını T5 temlik ettiğini, yapılan yargılama sonrasında mahkemece davalılardan müvekkili T1 davacı bankaya karşı sorumluluğunun Borçlar Kanunu'nun 110 maddesinde sözü edilen 3.şahsın fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesi olduğunu kabul ederek müvekkilinin garanti sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu kapsamında davanın kabulüne karar verdiğini ve ilamın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, kesinleşen mahkeme ilamına bakıldığında müvekkilinin sorumluluğunun temlik alana da geçtiği kabul edilerek davanın kabul edildiğini, ancak her ne kadar ilam kesinleşse de kesinleşen kararda ağır hukuki hata bulunduğunu, nitekim garanti sözleşmesinden kaynaklanan alacağın temlik ile 3.kişiye temlik edildiği sonucunun doğmadığını, 6098 sayılı Borçlar Kanunu 110 maddesinde düzenlenen sorumluluğun asıl borçtan tamamen bağımsız bir borç olduğunu, garanti sözleşmesinin borçlusunun açıkça muvafakati olmadığı...
Banka, lehtar ile muhatap arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan itiraz ve defilere dayanarak ödeme yapmaktan kaçınamaz.Teminat mektubunu düzenleyen banka, muhataba, teminat mektubu bedelini, ilk talep anında ve hiç bir defi ve itiraz ileri sürmeksizin ödemeyi garanti etmiş, yani kayıtsız ve şartsız ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere, garanti sözleşmesi, lehtar ile muhatap arasındaki sözleşme ilişkisinden bağımsız ve ayrı bir borç doğurur; yani, garanti sözleşmesinden doğan borç feri nitelikte değil, bağımsız bir borçtur. Bankanın, kayıtsız ve şartsız ödeme taahhüdünün bir sonucu olarak, muhatap ile lehtar arasındaki temel ilişkiye (örneğin eser sözleşmesine) ilişkin defileri ileri süremez....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T4A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince İDM kararına konu uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, husumet yaygınlaştırılmadan, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğunu, müvekkili banka - Garanti Koza arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı garanti koza ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, konut satış sözleşmesinin bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı...
Davalı Akbank T.A,Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile Garanti Koza arasında ticari kredi ilişkisi bulunmadığını, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkil bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, davacı ile müvekkil banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı garanti koza ile müvekkil banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesi hukuken mümkün olmadığını, ilk koşul açısından müvekkilim banka tarafından davacıya huzurdaki davaya konu taşınmazı davalı garanti koza’dan satın alabilmesi amacıyla verilmiş bir kredi bulunmadığını, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde balğı kredi ilişkisi bulunduğu kabul edilebileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan...