DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 13/09/2021 KARAR TARİHİ : 10/12/2021 G.K.YAZIM TARİHİ : 29/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ile yapılan 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince devir tarihinden önce davalı tarafın dağıtım faaliyetini yürüttüğü sırada 03/06/2003 tarihinde dava dışı ...'ın meydana gelen iş kazası nedeniyle vefatı üzerine yakınlarına SGK'ca bağlanan peşin sermaye değeri gelir tahsili için 18/07/2011 tarihinde ...Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2011/203 esas sayılı dosyasında açılan rücuen tazminat davası sonunda, mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen 06/02/2013 tarih ve 2013/32 sayılı kararın Yargıtay ... .Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmesi nedeniyle, ......
un taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin tarafı olmaması nedeniyle bu sözleşme anlamında üçüncü kişi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. ve 7.6. maddeleri gereğince davacının ödeme yaptığı ...İcra Müdürlüğünün 2014/536 E. sayılı dosyasının ödeme yükümlülüğünün davalı ...'a ait olduğu, İhale Şartnamesinin 22. maddesinin f fıkrasında ve Hisse Devir Sözleşmesinin 9.4. maddesinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümlerinin saklı tutulduğu ve davacı tarafın Hisse Devir Sözleşmesi tarafı olmadığı gibi, ihaleye giren firmada olmadığı dikkate alınarak bu maddelerin dava konusu uyuşmazlıkta uygulanmasının mümkün olmadığı, düşünülmüştür. İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.2. maddesinde davacı yanın davalıya ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/382 E. sayılı dosyasını ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır....
Davacı, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 7. maddesine istinaden bu davayı açmıştır. Bu tarihte sözleşmeyi yapan her iki şirketin de tüm hisseleri kamuya aittir. Davalı ise Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9. maddesi ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 18.6. maddesine göre davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüştür. Öncelikle, bu uyuşmazlığın çözümünde, hangi sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi gerekir....
Davacı, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 7. maddesine istinaden bu davayı açmıştır. Bu tarihte sözleşmeyi yapan her iki şirketin de tüm hisseleri kamuya aittir. Davalı ise Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9. maddesi ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 18.6. maddesine göre davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüştür. Öncelikle, bu uyuşmazlığın çözümünde, hangi sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi gerekir....
Baki Kuru, 2001, s.3541-3542) Somut olayda, davalı tarafça davayı ihbar etmeyen davacının kusuru ileri sürülüp ispatlanmamasına ve rücuya konu davanın taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesi kapsamında kalmasına ve anılan sözleşmenin 7.2 maddesinin uygulama yeri bulunmamasına göre, davanın ihbar edilmemesi nedeniyle icra harç masrafları ve faiz yönünden rücu alacağından indirim yapılması doğru olmamıştır. Yine, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup, davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir....
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan, hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacaktır....
nin işlettiği "....ANKARA" adresinde bulunan "..." isimli bar/restauranta ilişkin kira sözleşmesi olduğu, davalı ile davacı arasında imzalanan 18.04.2014 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinden önce, davalıya karşı açılan Ankara ... Hukuk Mahkemesinin 11.10.2012 tarih ve ... K. sayılı kararından; ... Derneği ile ... Eğlence Kafeterya Turizm İnşaat Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti. arasında, "...ANKARA" adresindeki taşınmaz yönünden kira ilişkisinin bulunduğu ve borçlunun temerrütü nedeniyle tahliye kararı verildiği, konusunda çekişme bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki 18.04.2014 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin Söz.m.1'de; "...tüm borç ve alacakları ile birlikte işletme hakkının tamamı ...devredilmiştir...", Söz.m.2'de; "...400.000 TL ödenecektir...18.04.2014 'de 50.000 TL, bakiye kalan 350.000 TL ...taksitli borç senetleri ile ödenecektir..." Söz.m.3'de; "...Devir konusu şirket ile bağlı bulunduğu işletmenin, alacakları,kira borçları......'...
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....
Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Rücuen alacağa dayanak dava TEDAŞ Genel Müdürlüğü aleyhine açılmadığından somut uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir. Öte yandan, Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır....