Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/285 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama ile davacı lehine kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, bu alacağın tahsili için 25/06/2020 tarihinde İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2020/4529 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, takip kapsamında haciz yapılması taleplerinin icra müdürlüğünce 24/02/2021 tarihli karar ile dayanak ilamın tarihinin mühlet kararından önce olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, borçlu şirket hakkındaki geçici mühlet tarihinin 17/10/2019 olduğunu, dayanak ilamın bu tarihten sonra verildiğini, kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat alacağının işçilik alacağı kapsamında olduğunu ve İİK'nın 206.maddesinde birinci sırada sayılan imtiyazlı alacaklardan olduğunu, müdürlük kararının hatalı olduğunu belirterek 24/02/2021 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Mahkemece sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından davacının maddi tazminat isteminin reddine, davacı ...’in manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı eş ...’in manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yerel Mahkemenin kazalının maddi tazminat istemi ile evlilik ilişkisinin kazasından sonra kurulduğunun anlaşılmasına göre eşinin manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararı isabetlidir. Ancak davacı ... yararına manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü, manevi tazminatın fazla takdir edildiği anlaşılmaktadır. Davacının kazası sonucu % 38.00 oranında sürekli göremezliğe uğradığı olayda davacının % 40 davalı işverenin ise % 60 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminata ilişkin açılan davada davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebinin 02/03/2021 tarihli ara karar ile reddine karar verildiği, davacı vekilince bu kararın kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat (ihtiyati tedbir) istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      Davacılar vekilinin davalılar... ve ... hakkında açmış olduğu maddi tazminat davasının davacı ... talebinin reddedilmiş olmasına; davacılar vekilinin manevi tazminat taleplerinin her iki davacı bakımından da kısmen kabul edilmiş kısmen reddedilmiş olmasına göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT dikkate alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına davacı ...’in maddi tazminatın reddi için 1.000 TL, davacı ...’in manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı için 1.500 TL , davacı ...’in manevi tazminat talebinin reddedilen kısmı için 1.500 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece, davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, çalışılamayan günler karşılığı olarak 256,20TL maddi tazminat ile 3.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....

        Davacı vekili 30.05.2019 tarihinde ıslah harcını yatırdığı dilekçesi ile, davacının ekonomik durumundan kaynaklı olarak şimdilik 300.000,00 TL lik kısmın harcını yatırabildiklerini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, maddi tazminat davasında toplam 305.000,00 TL talep ettiklerini bildirmiş ve gücü kaybında kaynaklı maddi tazminat davasını bu şekilde ıslah etmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucu; "Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarar için açılan maddi ve manevi tazminat davası olmakla; Davalılar aleyhine gücü kaybı için açılan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucu; alınan kusur raporu ile kazanın meydana gelmesinde davacının hiç bir kusurunun bulunmadığı, davalı sürücü ...'...

          ya ödenmesini, 500,00'er TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'ten tahsili ile her iki davacıya ödenmesine; ek dava olarak açılan birleşen davada da 7.500,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden asıl davanın açıldığı tarihten, davalı sürücüden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...Ş. vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davada davacı ...'nın maddi tazminat davasının kabulü ile asıl davada 1.000,00 TL, birleşen davada 7.500,00 TL maddi tazminatın davalı ...'dan kaza tarihinden, sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; asıl davada davalıların manevi tazminat taleplerinin reddine; birleşen davada davacı ...'...

            Trafik kazasından kaynaklı tazminat davalarının temyiz inceleme yeri olan Yargıtay 4.HD'nin devam edegelen kararları ve kabullerinde uzlaşmanın (edimli veya edimsiz) sağlanması ve uzlaşma tutanağının C.Savcısınca onaylanmış olması halinde (ayrık ve müstesna durumlar hariç) artık maddi- manevi tazminat talep edilemeyeceği belirtilmiş olmakla Dairemizce de Yargıtay dairesinin kararları doğrultusunda uygulamaya geçilmiş olup, uzlaşma formunun 16.ncı maddesinde "... uzlaşmanın sağlanması halinde mağdur soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açamaz, açılmış bir dava varsa feragat etmiş sayılır..." açık hükmü karşısında dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine göre neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekili istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

              Sigorta A.Ş. vekili; poliçeden dolayı sorumluluk limitlerinin manevi tazminat dahil olmak üzere 100.000,00 TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını ve davacının talep etmiş olduğu manevi tazminat miktarının afaki ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı ... Sigorta A.Ş. hakkında açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davalı ... Sigorta A.Ş. hakkında açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminat alacağının dava tarihi olana 14/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                Davacı vekili tarafından ilgili maluliyet raporuna karşı bir itirazda bulunmayıp davanın kabulü talep edilmekle davacının kazasından kaynaklı maluliyet bulunamadığından maddi tazminat talebinin reddi ile davacının kaza kaynaklı uğramış olduğu manevi zararlarının tazmini için tarafların kusur durumları davacının maluliyet oranı ve tarafların ekonomik mali durumları göz önünde bulundurularak 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile "-Maddi tazminat talebinin REDDİNE, -Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 12/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, " dair hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu