Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olup olmadığı, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin hükme en yakın tarihteki peşin sermaye değerinin hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli göremezlik gelirine hak kazanacağı, kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin...

    İş kazası yada meslek hastalığı nedeniyle, geçici göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, kazası yada meslek hastalığı sonucu göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında kazasının olduğu yada meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa'nın 89.maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50 ye kadar geçici göremezlik ödeneği azaltılabilir....

      ve 500 TL tedavi gideri olarak açıklamış, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini geçici işgöremezlik bakımından 2.090,19 TL, sürekli işgöremezlik bakımından 61.727,72 TL olarak toplam 63.817,91 TL’ye yükseltmiştir....

        nun 111. maddesi gereği davacının tazminat talep hakkı bulunmadığını, kazası olan olay nedeniyle ... tarafından davacıya bağlanan gelirin tazminattan düşülmesi gerektiğini, kazada davacı dışında zarar görenler de bulunduğundan poliçe teminat limiti dikkate alınarak proporsiyon hesabı yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Manevi tazminata gelince: Davacının 24.12.1990 tarihli dava dilekçesine göre fazlaya ait haklarını saklı tutmak suretiyle 5,00-TL maddi ve 20,00-TL manevi tazminat istemli olarak dava açtığı, dava dilekçesinde göze çapak kaçması sonucu sol gözün görme yeteneğini kaybetmesi nedeniyle bu tazminatların istendiğinin açıklandığı bilahare, kesinleşen mahkeme kararı ile “18.06.1990 tarihinde geçirdiği kazası sonucu sürekli işgöremezlik oranının % 23,20” olarak belirlenmesi üzerine, dava açıldığı tarihte % 0,00 olan sürekli işgöremezlik oranının davalı itirazı üzerine artarak % 23,20 oranına ulaştığından bahisle, % 23,20 fark maluliyet oranı için 40.000,00TL manevi tazminat istemli olarak ek dava açıldığı, her iki davanın birlikte görülerek, manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 20.000,00TL manevi tazminata karar verildiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

            Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olup olmadığı, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin hükme en yakın tarihteki peşin sermaye değerinin hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli göremezlik gelirine hak kazanacağı, kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına...

              İnceleme konusu karar, kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebiyle birlikte geçici işgöremezlik tazminatına ilişkin olup geçici işgöremezlik tazminatıyla ilgili miktar kesinlik sınırının altında bulunmuş olmakla, söz konusu maddelere göre geçici işgöremezlik tazminatına ilişkin hüküm (150,00.-TL) kesin nitelik taşıdığından 01.06.1990 tarih ve E: 1989/3, K: 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak, davalı ...Ş. vekilinin davacı yararına hükmedilen geçici işgöremezlik tazminatına yönelik temyiz dilekçesinin, kararın bu kısmının kesinlik sınırları içinde kalması nedeniyle reddine, 2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 3--Dava zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....

                Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle maddi tazminat talebinin reddine dair kararın yerinde olduğunu, aleyhlerine hükmedilen manevi tazminatın usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: 6100 sayılı H.M.K.'nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasında davacının geçirdiği kazası nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat alacakları uyuşmazlık konusudur. Davacının davalıya ait işyerinde kazası geçirdiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacının %30 davalının %70 oranında kusurlu olduğu, kazası nedeniyle davacının maluliyetinin "0" olduğunun SGK tarafından tespit edildiği, sürekli göremezlik derecesinin %10'nun altında olması nedeniyle davacıya gelir bağlanmadığı, tarafların yargılama sırasında davacının tespit edilen maluliyet oranına itirazlarının bulunmadığı anlaşılmıştır....

                İhtisas Kurulu'ndan alınan raporla, davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı ve kazadan sonraki 9 aylık iyileşme süresi için de % 100 oranında işgöremez olduğu yönünde görüş bildirilmiş; hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ise, 6 aylık geçici işgöremezlik süresi için 10.748,80 TL tazminat hesaplanmıştır. Davalılar ... ve ..., davacının geçici göremezliğinden SGK'nın sorumlu olduğunu belirtmiş, mahkemece davacının geçici göremezlik döneminde çalışıp çalışmadığı ve SGK'dan maaş alıp almadığı araştırılmamıştır. Bu itibarla, geçici işgöremezlik tazminatı yönünden yapılan araştırma yetersizdir....

                  Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının kazası niteliğinde olup olmadığı, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin hükme en yakın tarihteki peşin sermaye değerinin hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli göremezlik gelirine hak kazanacağı, kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve...

                    UYAP Entegrasyonu