Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yani rehin hakkının kullanılmasının zorunlu şartının paraya çevirme anında geçerli bir alacağın mevcudiyeti bulunduğunu, alacak mevcut değilse tescil edilen ipoteğin alacaklıya hiçbir güvence sağlamayacağını, alacağın varlığı ayrıca ispat edilmedikçe tapuya tescil edilen ipoteğin tek başına bir değer taşımayacağını ve ipoteğin paraya çevrilmesinin istenemeyeceğini, Medeni Kanun ipoteğin alacağa bağlılığını kabul ettiğinden alacak sona erdiği takdirde ipoteğin de kendiliğinden sicil dışı sona erdiğini, tapu kütüğünde görünen ipoteğin sadece şekli nitelik taşıdığını, bahse konu ipotek içeriğinin banka tarafından tek taraflı olarak belirlendiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir....

Sayılı kararına istinaden aldıkları ipoteğin tapuya 2013 yılında konulduğunu, şikayetçinin dayandığı kararın davasının açılmasından yıllar önceye dayandığını, tapu şikayetçinin üzerine tescil edilseydi bile bu konulmuş olan ipotek nedeniyle satışı engellemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda;"Erzurum 5. İcra Müdürlüğünün 2019/2516 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklılar vekili tarafından borçlu SS Efe Yapı Konut Kooperatifi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Şikayete konu taşınmazın tapu kayıtları celp edilmiştir. Tapu kayıtlarının incelenmesinde; Erzurum İli Palandöken İlçesi Osman Bektaş Mahallesi 6062 Ada 11 Parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 2. Kat 11. Nolu bağımsız bölümün S.S Efe Konut Yapı Koop....

No: 1 D: 4 Ataşehir adresinde" bulunan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı T3 adına tesciline karar verilmiş ise de dava konusu taşınmazın eski tapusunun ve ipotek akit tablosunun incelenmesinde davalı T5'in taşınmazda 29/64 hissesi olduğu görülmekle tamamının tapusunun iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi taşınmaz üzerinde dava tarihi itibariyle hali hazırda ipotek bulunmadığı gözetilmeksizin ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    tasarımların imhasına, tedbirin hükmün kesinleşmesine kadar devamına, 2.061,50 TL maddi tazminat ile takdiren 6.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

      istemine dair zamanaşımının, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl olup davacı satış ilanı ile ipoteğin kaldırıldığını öğrenmiş olmakla, dava tarihinde iki yıl geçmiş olduğundan davalının süresinde yaptığı zamanaşımı def'i kabul edilerek, DAVANIN ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE...." şeklinde karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi'nce esastan reddi ile kamu düzeni ilkesi gereği tapu kaydında bulunan ipoteğin bedele yansıtılması ve ecrimisil bedeli yönünden kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

        Davacının aile konutunda ikamet ettiğinin kabulü halinde, davacının 2017 yılında satış işlemini öğrendiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK 72/1 maddesi gereğince tazminat istemi zarar görenin zararı tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Davacı dava konusu taşınmazda ikamet ettiğini iddia etmekle satış işlemini 2017 yılında öğrenmiştir. Tazminat davası 2 yıl içinde ikame edilmesi gerekirken 5 yıl sonra ikame edilmekle talep zamanaşımına uğramıştır. Ayrıca ipotekli takip başlatıldığında süresi içerisinde aile konutu şerhi için dava ikame edilmesi gerekirken, süre geçtikten sonra açılan davalar dinlenmez, bu nedenle davanın reddi gerekmiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, davalılardan ...ile imzalanan 06.10.1998 tarihli kredi sözleşmesine diğer davalıların müteselsil kefalet ettiklerini, alacağın ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide olunduğunu, ayrıca kredinin teminatı olarak da ipotek tesis edildiğini, ancak ipoteğin zuhulen fek olunduğunu, asıl borçlu için ipoteği aşkın alacak ve kefiller için de ayrıca olmak üzere iki adet takip yapıldığını, takiplere itiraz edildiğini iddia ederek, asıl borçlu ve kefillerin takiplere yaptıkları itirazların iptalini ve hataen fek edilen ipoteğin tekrar tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini beyan etmişlerdir....

            İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 28.12.1999 tarih ve 1043 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde, ipoteğin limit ipoteği (teminat ipoteği) biçiminde kurulduğu ve ipotek limitinin 30.000- TL olduğu görülmüştür. Bu durumda taşınmazın sorumluluğu ipotek limiti ile sınırlı olup, borçlu tarafından ipotek limiti olan 30.000 TL nin İİK.nun 153. maddesi gereğince icra dairesine yatırıldığından, ipoteğin çözülmesine ilişkin karar verilmesi yerine, 22.12.2011 tarihi itibarıyla dosya borcu olan 38.999,96 TL. yatırıldığı takdirde 150/c şerhinin kaldırılması için tapuya müzekkere yazılmasına karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece, şikayetin bu nedenle kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi yerine yazılı şekilde şikayetin reddine hükmolunması bozmayı gerektirmiştir....

              TÜRK MİLLETİ ADINA DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Tazminat (Trafik Kazası (Maddi Hasarlı) Nedenli) DAVA TARİHİ : 27/05/2021 KARAR TARİHİ : 23/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazası (Maddi Hasarlı) Nedenli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir ( 5.12.1977 tarihli, 1977/4 E., 1977/4 K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı)....

                UYAP Entegrasyonu