Mahkemece, davacının maddi zararı ile ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunduğundan kusur dahi aranmaksızın davalının maddi zarardan sorumlu olacağı; davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek ödenmiş bonolar hakkında ihtiyati haciz kararı alarak fiilen uygulatması şeklindeki eyleminde hukuka aykırılık ve kusur unsurunun da gerçekleştiği; davacı şirketin kişilik haklarına haksız saldırı niteliğinde bulunduğu; davacının müterafik kusurunun bulunmadığı şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. ... Kural olarak haksız haciz uygulaması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişi manevi tazminat isteminde bulunabilir. Dosya kapsamından fiili haciz tarihinde borcun tamamının ödenmediği, davacının bakiye borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, haciz tutanağında tespit edildiği üzere davacının da kabulündedir....
Somut olayda, davacının maddi bir zararının varlığının muhtemel bulunduğu, davacı tarafın, davalı aleyhine dava açmakta haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği ancak ihtiyati haciz için davaya ilişkin tüm koşulların gerçekleşmesinin beklenmesinin dava ile elde edilecek sonuçların alınamamasına yol açabileceği, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, mevcut durum itibariyle geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, dava dilekçesine ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğabileceğinin kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle davacı vekilinin maddi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin (talep edilen maddi tazminat üzerinden) %10 teminat alınmak kaydıyla, ihtiyati haciz konulması gerektiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1...
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı Sinan vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesince, tazminat miktarı ile sınırlı da olsa müvekkilin tüm mal varlığını kapsayacak şekilde ihtiyati hacze karar verilmiş olması tedbirde ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ihtiyati haciz talebi kabul edilecek ise de bu kararda tedbirde ölçülülük ilkesinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince manevi tazminat istemine ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı verilmiş olması hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkilin mal kaçırmaya yönelik bir eylemi de bulunmamakta olup bu yönden de 2004 sayılı İİK madde 257 uyarınca ihtiyati haciz koşulları oluşmadığını, davacıların maddi tazminat talebi sigorta şirketinin hukuki güvencesi altında olduğundan, bu alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını,...
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesince, tazminat miktarı ile sınırlı da olsa müvekkilin tüm mal varlığını kapsayacak şekilde ihtiyati hacze karar verilmiş olması tedbirde ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ihtiyati haciz talebi kabul edilecek ise de bu kararda tedbirde ölçülülük ilkesinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesince manevi tazminat istemine ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı verilmiş olması hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkilin mal kaçırmaya yönelik bir eylemi de bulunmamakta olup bu yönden de 2004 sayılı İİK madde 257 uyarınca ihtiyati haciz koşulları oluşmadığını, davacıların maddi tazminat talebi sigorta şirketinin hukuki güvencesi altında olduğundan, bu alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacının maddi...
Davacının maddi tazminat talebi ile ilgili olarak ihtiyati haciz talep edilmiş ise de, evrak kapsamına göre dava dışı sigorta şirketi bakımından dava tarihinden önce bir miktar ödeme yapıldığı, yapılan ödeminin zararı karşılayıp karşılamadığının, dolayısıyla bakiye tazminat alacağı kalıp kalmadığının yargılamayı gerektirdiği, davacı tarafça dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 50- TL maddi tazminat talep edilmiş ise de, her bir davacı için talep edilen maddi tazminat miktarının ayrı ayrı olarak belirtilmediği, bu itibarla talebin usulüne uygun olmayıp ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediği kanaatiyle mahkemece talep edilen maddi tazminat talebi bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Somut olayda; ihtiyati haciz istemi haksız eylem niteliğindeki trafik kazasından kaynaklanmaktadır....
HMK'nın 406/2 madde ve fıkrasında, ihtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümlerin saklı olduğuna değinilmiştir. Vurgulanmak istenen, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirin aynılaşamayacağı, birbirlerininin yerine ikame edilemeyecekleridir. İhtiyati hacizde söz konusu olan para alacağıdır. İhtiyati tedbir ise ihtiyati haciz dışında kalan mal, hak ve diğer talepleri de kapsamaktadır. İhtiyati haczin amacı asıl olarak teminattır. İhtiyati tedbirde öne çıkan amaç ise korumadır. İhtiyati haciz, borçlunun diğer mal varlığı değerleri üzerinde de icra edilebilir. İhtiyati tedbirin ise, uyuşmazlığın konusu olmayan sair mal varlığı değerleri üzerinde tatbiki kabil değildir. 4-Bu açıklamalardan sonra istinaf itirazının incelenmesinde; davalı tarafın menkul ve gayrimenkulleri dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir istemi yersiz olup, bu istemin reddinde bir isabetsizlik yoktur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davalı tarafça ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz sonucunda mahkemece verilen ara kararda manevi tazminat yönünden itirazın kısmen kabulüne ilişkin kısmın hatalı olduğunu beyanla, itirazın kısmen kabulüne ilişkin kısmın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili İstinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davacı yanın ihtiyati haciz talebine ilişkin verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin 14.06.2022 tarihli ara kararına yaptıkları itirazın kısmen kabulüne dair 07.07.2022 tarihli ara karar ile İzmir İli, Foça İlçesi 319 ada 6 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 50.000,00- TL ile sınırlı olmak üzere ve teminatsız olarak konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına davacı yanın ihtiyati haciz taleplerinin reddine, karar verilmesini talep etmiştir....
Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; haksız fiilden kaynaklanan davalarda tazminat yükümlülüğünün olay tarihi itibarıyla muaccel hale geldiğini, kararın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz müessesesine temelden aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılması istemidir....
Davalının haciz tarihi itibariyle gerçekte alacaklı olup olmadığının incelenmesi ve neticede de davalının gerçekten alacaklı olmadığı halde, ihtiyati haciz uygulattığı sonucuna varılması halinde, manevi tazminat isteminin ilke olarak kabulü gerekir. Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine kredi kartı üyelik sözleşmesine kefalet nedeniyle ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/52 D.İş. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı verildiği, bu karara istinaden davacının işyerinde 01.05.2007 tarihinde haciz işlemine başlandığı, davacının haciz tehdidi altında ve sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki ihtirazi kaydıyla birlikte 5.119,09 TL’nin icra dosyasına ödendiği, bu ödemenin davalı bankanın hesaplarına aktarıldığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı) 4-)6100 sayılı HMK'nın 389 ve izleyen maddeleri gereğince ancak uyuşmazlık konusu olan mal ve haklar üzerine tedbir kararı verilebilir. 5-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK'nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir....