Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Sözleşme gereğince yüklenicinin bedele hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme, tasdikli proje ruhsat ve imar mevzuatına uygun olarak tamamlayıp, arsa sahiplerine teslim etmesi gerekir. Yapı kullanım izin belgesi alınsa dahi, sözleşmede belirlenen imalatlar tamamlanmadığı takdirde arsa sahibinin sözleşmeden kaynaklanan haklarını kullanabileceği mahkemece isabetli şekilde tespit edilmiş ise de, eksik ve kusurlu işler karşılığı davalı arsa sahibi uhdesinde bırakılan dairenin eksik ve kusurlu işleri karşılayıp karşılamadığı konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tesbit ettirilmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, TOKİ'den ihale yoluyla satın aldığı 4869 ada 1 parsel sayılı taşınmazı, davalının yapılaşmak suretiyle işgal ettiğini, bina enkazını kaldırıp taşınmazı tahliye etmesi yönünde ikazlarda bulunduğu halde sonuç alamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ihale tarihinden itibaren şimdilik aylık 450.-TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazın evveliyatta Hazineye ait olup ecrimisil ödediğini belirterek davanın reddini savunmuş, birleşen davası ile de; çekişmeye konu yerde yaklaşık 25 yıldır zilyet olduğunu, emek, mesai ve para harcayarak taşınmaz üzerine iyiniyetli olarak yapı ve eklenti yapması sebebi ile parselde değer artışı olduğunu ve davalının haksız yere zenginleştiğini ileri sürerek, bu yapılar sebebi ile şimdilik 2.000....

      Mahkemece; asıl ve birleşen davaların TBK. 69. maddesine dayalı yapı malikinin sorumluluğu hükümlerinden kaynaklandığı, ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karar davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, tapu kayıtlarına göre ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmamış olması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı işçinin işyerine gelmek üzere kullandığı aracı işyerinin bulunduğu binanın yakınına park ettiği, işyerinin bulunduğu binanın çatı katında bulunan sandalyenin park halindeki aracın üzerine düşmesi sonucu zararın meydana geldiği, zararlı olay ile davacı işçinin ifa ettiği işin ilgisinin bulunmadığı, aracın işin ifasında kullanılmadığı, zararın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanmadığı, zararlı olayın yapı malikinin sorumluluğundan kaynaklandığı dikkate alınarak davaya mahkememizin bakmakla görevli olmadığı, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir; " gerekçesi ile; “ Görev yönünden dava şartı yokluğu sebebi ile davanın USULDEN REDDİNE” karar verilmiştir....

        Mahkememizce yapılan değerlendirmede ortaya çıkan tazminatın niteliği itibariyle özünde kooperatif yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan bir tazminat olmadığı taktir edilmiştir. Davacının tazminat ödemesine esas olan ve asliye hukuk mahkemelerinde görülerek sonuca bağlanan tazminat davaları kooperatif ile arsa sahipleri arasında ortaya çıkan bir uyuşmazlıktan kaynaklanmaktadır. Arsa sahipleri hissedar oldukları taşınmaza davalı kooperatif tarafından yapılan kaçak inşaat sebebiyle taşınmazdan yeterince istifade edemediklerini ileri sürerek tazminat istemişler ve davalı olarak kooperatif yanında kooperatif başkanı ...'ı da hasım göstermişlerdir. Asliye hukuk mahkemelerinde yapılan yargılamalarda davalılar arasında sıfat farkı tartışılmaksızın davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı da adı geçen mahkeme kararları sebebiyle arsa sahiplerine bizzat tazminat ödemek zorunda kalmıştır. Ancak dikkat edilirse ecri misil davası yönünden ...'ın taraf sıfatı yoktur....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/824 Esas KARAR NO : 2021/1034 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/01/2020 KARAR TARİHİ : 28/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin ortağı olduğu davalı ....------ ulaşamadığını, davalı ....----malvarlığının diğer davalılar ..------. tarafından usulsüzce 3. kişilere satıldığını, davalı şirketin diğer davalılar tarafından kötü yönetildiğini, bu nedenle davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasını, aksi halde denetim kayyımı atanmasını, davalı şirkete verilen zararlardan dolayı 10.000,00 TL. ' nin diğer davalılardan alınarak davalı şirkete ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, toplanan delillere göre; davalıya ait olup davacı tarafından sigortalanan işyerinin su tesisatı da dahil olacak biçimde yapı kullanım izin belgesinin alınmasından yaklaşık 1 ay sonra ve sağlam biçimde kiralandığı; bina malikinin kusursuz sorumluluğunu gerektirir bir nedenin somut olayda gerçekleşmediği; davacı sigortalısının kiracı sıfatıyla kullandığı işyerinin mutfak bölümündeki lavabo altında yer alan boruları kontrol etmesi ve aşınma varsa gidermesi gerektiği, olayın sigortalının sorumluluğu dahilinde olduğu ve davacı sigortacının sigortalısına ödediği bedel için davalıya rücu edemeyeceği gerekesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Eldeki dava da davacı birleşen davalının temliken tescil talebi reddedildiğine göre taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerekir. Ancak malzeme sahibi iyiniyetli değilse tazminat miktarı levazımın en az kıymetini geçemez. Yukarıda yapılan iyi niyet değerlendirmesi çerçevesinde mahkememizce davacı birleşen davalının tazminat talebinin asgari levazım değeri üzerinden kabulüne karar verilmiştir....

                Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu" dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Elektrik tesisleri de yapı eseri niteliğindedir. ...........maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda elektrik dağıtım şirketleri, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği hatları denetlemek ve kontrol etmekle yükümlüdür....

                  Mahkemece, tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve idari tespit raporu gözetildiğinde, davalının haksız fiili nedeniyle davacının arı kovanlarının yandığı ve bu nedenle davacının zararının oluştuğu, davalının bu zararı gidermekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, toplam 14.000 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dava, TBK 69. maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen yapı eseri kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. Ancak TBK. m.69'de öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için, yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden kaynaklanan bir zararın doğması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu