Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin de sorumluluğundan söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, yangın olayında müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kiracı konumundaki davalının kusurlu olduğunu savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça sunulan ibraname başlıklı mutabakatname ve tazminat makbuzlarında "'nin ödediği bedel miktarınca ibra ve olaydan kaynaklanan tüm haklarından feragat ettiğimizi üçüncü şahıslara karşı olan takip ve dava haklarımızı ödediği tazminat miktarı kadar ...'...

    DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/04/2022 KARAR TARİHİ : 15/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2022 Mahkememize açılan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile dava dışı ....'ün müvekkil şirketin yarı yarıya hissedarı olduklarını, her iki ortağında şirketi münferiden temsile yetkili müdürlük sıfatına sahip olduğunu, diğer tarafında bilgisinde olduğu gibi her iki ortağında başkaca şirketlerininde bulunduğu , dava dışı .......

      gelmesinden dolayı bağlantı noktasından kopması nedeniyle meydana geldiğini, davalının eser sözleşmesi hükümleriyle yapı müteahhiti ve malikinin sorumluluğu hükümleri kapsamında meydana getirdiği binanın yapımındaki ayıp ve kusurlardan sorumlu olduğunu beyanla, ödenen 31.561,73 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan rücuen tahsilini talep etmiş, birleşen davada; müvekkiline konut sigorta poliçesiyle sigortalı dubleks konutun üst katındaki banyosunun spiral borusunun ek yerinden patlaması sonucu hasar meydana geldiğini, müvekkili tarafından sigortalısına 10.2.2012 tarihinde 31.561,73 TL hasar tazminatı ödendiğini, bununla ilgili yapı müteaahitine karşı açılan davanın devam ettiğini, müvekkilinin sigortalısına 6.3.2012 tarihinde 2.516,76 TL daha hasar tazminatı ödediğini beyanla, ödenen 2.516,76 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan rücuen tahsilini istemiş, birleşen diğer davada; müvekkiline konut sigorta poliçesiyle sigortalı dubleks konutun üst...

        Somut olayda, davacı ... şirketi vekili sigortalısının işyerinde meydana gelen zarardan işyerini sigortalıya kiralayan işyeri malikinin sorumlu olduğunu iddia ederek sigortalısına ödediği bedeli davalı kiralayan malikten talep etmektedir. Taraflar arasında herhangi bir akdi ilişki olmayıp davalının sorumluluğunun kaynağı kiraya veren bina malikinin sorumluğundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, davacının sigortalısı ile davalı arasında kira ilişkisinin bulunmasına ve 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a bendinde kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Sulh Hukuk mahkemesinde çözümleneceğinin öngörülmüş olmasına göre Mahkemece, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine verilmesi gerekirken esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Bu inşaatı kendi malzemesi ile yapan kişinin, iyi niyetli olması, diğer bir anlatımla zeminin kendisine ait olduğu, ya da 5.7.1944 tarihli 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi gereklidir. 14.2.1951 tarih 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, iyiniyetin ispatı taşkın yapı malikine ait ise de iyiniyet sav ve savunması def'i olmayıp itiraz niteliği taşıdığından ve kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır. Taşkın binanın bulunduğu taşınmaz maliki veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup da zarar gören kimselerin, taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir....

            Dava, klasik yangın sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

            Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle, Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen "üst toprağa bağlıdır “ kuralına ayrıcalık getirilmiş, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Bu kapsamda dikili ağaçlar da uygulamada mütemmim cüz ve yapı kabul edilmiştir.(Yargıtay 14.HD 2011/5512 E 9527 K sayılı ilamında belirtildiği gibi.) Medeni Kanunun 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....

            Uygun bedel genellikle yapı için gerekli olan arsa miktarının dava tarihindeki gerçek değeri olarak kabul edilmekte ise de, büyük bir taşınmazın bir kısmının devri gerektiğinde, geri kalan kısmın bedelinde noksanlıklar meydana gelecekse, bunlar taşınmaza bağlı öteki zararlar da gözönünde bulundurularak hak ve yarar dengesi kurulması suretiyle hesaplattırılmalıdır. Bu üç koşulun yanı sıra yapının dikilen ağaçların bulunduğu arazi parçası davalıya ait taşınmazın bir kısmını kapsıyorsa tescile konu olacak yerin ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Malzeme malikinin tazminat istemesi durumunda; arazi sahibinin yapılan inşaatın veya ağaçların kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir....

              ın meydana gelen zarardan sorumlu tutulup tutmayacağıdır. .... 69.maddesinde yapı malikinin sorumluluğu düzenlenmiştir. Burada ki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluktur. Davalı ...'ın sorumluluğu .... md.69 kapsamında değerlendirilmelidir. .... Sorumluluğuna ilişkin 69.madde: "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır." yasal ifadesini içermektedir ....

                Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;Dava, tacirlerarası haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, ilçedeki tıp merkezi inşaat çalışması sırasında, inşaat perde duvarının yıkılması sebebiyle yolda çökme meydana geldiğini, göçük nedeniyle davacıya ait alt yapı sisteminin zarar gördüğünü ve devre dışı kaldığını belirterek, oluşan zararın tazmini isteminde bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu