WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı ile davalı arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanmalı ve doğal olarak, uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Tüketici yasası ile güdülen amaç tüketicinin tüketime yönelik satışlarda mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir. Hal böyle olunca,mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bozmayı gerektirir....

    Dava, hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Bu itibarla, dosyadaki belgelere, bilirkişi raporlarına, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yeterli açıklıkta bulunduğu, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada ... 5. Tüketici Mahkemesi ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracı ile yolda seyir haliydeyken üretim hatası sonucu kontrolden çıktığını belirtip maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesinden kaza yapılan aracın Öz ... Taşımacılık Halı ve Kilimcilik İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. adına alındığının beyan edildiği, aracın gerçek kişi adına kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Özel bir mahkeme olan tüketici mahkemesinin görevleri sınırlıdır....

      Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın maddi tazminat davasının kabulüne, davacı İlhan Doğru bakımından -119.057,92-TL. maluliyet tazminatı ile -7.137,45-TL. bakıcı giderleri olmak üzere toplam -126.195,37-TL. maddi tazminatın %75'inden davalı ... ve Yapı Kredi Sigorta A.Ş, %25'inden diğer davalılar sorumlu olmak üzere tamamının kaza tarihinden itibaren davalı şahıslardan, dava tarihinden davalı ... şirketlerinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınmasına, davacı tarafa verilmesine, davalı ... şirketlerinin poliçe teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasına, davacıların manevi tazminat davasının kabulüne, davacı İlhan Doğru bakımından -50.000,00-TL., davacı ... bakımından -3.000,00-TL, ... bakımından -3.000,00-TL. olmak üzere -56.000,00-TL. manevi tazminatın %75'inden davalı ..., %25'inden davalı ... ve ... olmak üzere tamamının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalılardan...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/151 Esas KARAR NO:2024/170 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:05/03/2024 KARAR TARİHİ:11/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirketin inşaat sektöründe mermer işi ile uğraştığını, davalı şirket ile aralarında ticari faaliyet bulunduğunu, yapılan ticari ilişki neticesinde davalı şirketin müvekkili şirkete 652.271,00-TL cari hesap borcu bulunduğunu, cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalının irca inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; vekalet sözleşmesinden (İş kazası nedeniyle tazminat davası açılması için davacı avukata vekalet verilmesinden) kaynaklanan alacak iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır. Kozan 2. Noterliğinin 17/11/2016 tarih ve 8490 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile; davalı T3 davacı T1 vekil tayin ettiği, Kozan 2. Noterliğinin 24/01/2020 tarih ve 1061 yevmiye sayılı azilnamesi ile;davalı T3 davacı T1 azlettiği, Adana 6....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/656 Esas KARAR NO : 2021/337 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/12/2019 KARAR TARİHİ : 20/05/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, davacı ile davalı arasındaki kurumsal tip abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalının aldığı hizmet karşılığı düzenlenen dört adet faturanın ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğu iddiasına dayalı itirazın iptali ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilmiş davaya yanıt vermemiştir....

            a ön kamara lavajı, diğer katılanlara ise katarakt ameliyatı yaptığı, ameliyatlar sonucu katılanların hepsinde endoftalmiler gelişimine bağlı göz kaybı ve görme yeteneğinde zayıflamaların geliştiği olayda; Her ne kadar Yüksek Sağlık Şurası tarafından düzenlenen 23-24 Mayıs 2013 tarihli ve 13327 nolu raporda; "Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucu hastalarda gelişen endoftalmilerin hekim hatası olmadığı, kullanılan göz içi yıkama solüsyonları veya intrakamaral verilmiş olan antibiyotik sonucu gelişmiş olan bir komplikasyon olduğuna," karar verilmiş ise de, İdare aleyhine hizmet kusurundan kaynaklanan tazminat istemine esas dosya kapsamında ....İhtisas Kurulunun 11/03/2013 tarihli ve 1678 nolu raporunda; "ameliyat ortamındaki sterilizasyonda bir kusur olduğunun" tespit edildiğinin bildirilmesi karşısında, dosyanın bir bütün halinde ......

              Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, hasta ile hekim arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklı, tedavi hizmetinin hatalı uygulandığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı vekili; davacının rızası ve talebi bulunmamasına rağmen davalı hekim tarafından burun ucu kaldırtılmak suretiyle estetik uygulandığını, bunun neticesinde burun ile üst dudak birleşim bölgesinden fazla doku alındığını ve üst dudak bölgesinde kalkıklık oluştuğunu, davacının yapılan operasyon ve sonuçlarıyla ilgili yeterli şekilde aydınlatılmadığını ve bilgilendirilmediğini iddia ederek şimdilik 500,00 TL maddi ve 200.000,00 TL'de manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....

              Türkiye vatandaşı olduğu, anne ve babasının da Türkiye vatandaşı oldukları görülmüş olup, en azından davacının büyüdüğü ailede Türkçe konuşuluyor olduğunun değerlendirildiği, öte yandan davacının Türkçesi madem onam formunda yazanları bile anlamayacak derecede ise, davacının ameliyat öncesi bunu imzalamayı reddetmesi ve bu belgenin tercümesini yaptırtıp öyle imzalaması mümkün iken, davacının Türkçe dilinde yazılmış olan onam formunu imzalamış olması karşısında, davacı vekilinin bu iddiasına, ispat edilmediğinden, itibar edilemeyeceği,davacının tanık deliline dayanmadığı, olayın kusura dayalı sorumluluk olduğu, davalı hastane ve hekimin kusurunun bulunmadığının ATK raporuyla tespit edildiği,davalılar yararına vekalet ücreti taktirinin gerekmediği davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile; "Davanın REDDİNE, manevi tazminat talebinin de REDDİNE" karar vermiştir....

              UYAP Entegrasyonu