Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil,tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ...’ın Sınırlı Sorumlu ......

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve 2015/840 Esas, 2018/130 Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının sabit olduğu ve davalı kayıt malikinin iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04.07.2018 tarihli ve 2018/608 Esas, 2018/671 Karar sayılı kararıyla; davalıların temlikten önce de birlikte yaşadıkları, davalı ...’ün taşınmaz alım gücü olmadığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve kayıt malikinin iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

      Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur....

        Öte yandan; vekaletnamenin hile ile alındığı iddiası, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını da içermektedir. 3.3. Değerlendirme Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 161, 171, 183, 276, 549, 569, 570, 3942 parsel sayılı taşınmazlarda davacının 1/6’şar payının Viyana Başkonsolosluğunun 30/08/2012 tarihli vekaletnamesine istinaden davacının dava dışı kardeşi ve vekili ... ... tarafından yine kardeşi olan davalı ...’a satış yoluyla temlik edildiği anlaşılmaktadır. Dava, hile ile alınan vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar davanın hile hukuksal nedenine dayalı olduğu şeklinde hukuki nitelendirme yapılmış ise de, vekaletnamenin hile ile alındığı iddiasının vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasını da içerdiği kuşkusuzdur....

          Öte yandan; vekaletnamenin hile ile alındığı iddiası, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını da içermektedir. 3.3. Değerlendirme Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 161, 171, 183, 276, 549, 569, 570, 3942 parsel sayılı taşınmazlarda davacının 1/6’şar payının Viyana Başkonsolosluğunun 30/08/2012 tarihli vekaletnamesine istinaden davacının dava dışı kardeşi ve vekili ... ... tarafından yine kardeşi olan davalı ...’a satış yoluyla temlik edildiği anlaşılmaktadır. Dava, hile ile alınan vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar davanın hile hukuksal nedenine dayalı olduğu şeklinde hukuki nitelendirme yapılmış ise de, vekaletnamenin hile ile alındığı iddiasının vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasını da içerdiği kuşkusuzdur....

            Mahkemeye sunmuş oldukları dilekçelerle davaya muvafakat ettiklerini bildirmişler; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, aynı vekaletnameler ile mirasbırakanın dava dışı kız kardeşlerinin, dava dışı taşınmazlarda devredilen paylarıyla ilgili, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak eldeki davanın taraflarına karşı açtıkları iptal tescil davasının kabulle sonuçlanıp kesinleştiği, davacıların ve davalı ...’ın vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilerek taşınmazları devir aldıkları, dava dışı vekil tarafından aynı vekaletnamelere istinaden davacılara da taşınmaz devirleri yapıldığı halde, davacıların, davalıya devredilen dava konusu taşınmaz yönünden vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmalarının hakkın kötüye kullanılması olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/641 KARAR NO : 2023/861 Kararın Kaldırı T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ZİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/90 ESAS, 2022/817 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil-tazminat (Vekaletin Kötüye Kullanılmasına Dayalı) KARAR : Zile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/90 esas, 2022/817 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil-tazminat (vekaletin kötüye kullanılmasına dayalı) talebinin kısmen kabul, kısmen reddine karşı, davacılar vekili ile davalı T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu Tokat ili Zile ilçesi Yunus Emre Mahallesi 359 ada 17 parselde bulunan tarlanın 2/5 payının yıllar önce ortak murislerinden müvekkillerine intikal edildiğini, dava konusu taşınmazın...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 31.01.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme olmaz ise tenkis istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 07.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.04.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Taraflar arasındaki uyuşmazlık velayet görevinin kötüye kullanılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, yapılan temliklerin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği, ikinci ve sonraki eller bakımından T.M.K.'nun 1024.maddesi hükmü aracılığı ile 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları, öte yandan, vekalet görevinin kötüye kullanılma hukuksal nedenine dayalı olarak açılacak tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresine tabi olmaksızın her zaman açılabileceği, vekil ile müvekkil arasındaki ilişkiden kaynaklanan tazminat davalarının ise ayın isteme hakkının ortadan kalktığı zaman başlangıcı olmak kaydıyla Borçlar Kanununun 126.maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğuna göre; davalılar ... ve ...'nin temyiz itirazı yerinde değildir....

                    UYAP Entegrasyonu