Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda temliki işlemlerin vekalet görevinin kötüye kullanılması şeklinde gerçekleştirildiği, 463 parseldeki son kayıt malikinin murisin torunu olup aile içi sorunu bilebilecek konumda olduğu, dolayısıyla Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır....

    Hemen belirtilmelidir ki; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davaların 3. kişiye karşı açılması halinde pay oranında istekte bulunulamayacağı açıktır. Eldeki davada davalı, tereke bakımından 3. kişi olup vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni bakımından davanın reddi bu gerekçeyle doğrudur. Ancak bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

      C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebeplerine dayalı olarak açıldığını, her iki dava sebebinde özel bir ispat kuralı düzenlemediğini ve yargılamalar sırasında toplanan deliler ile ispatlanacağını, dava dilekçesinde maddi vakıalar anlatılmış olup, tapu kaydı ve akit örnekleri getirtilerek tedbir kararının verilmesinin mümkün olduğunu, tedbir kararı ile davacının hakları korunurken teminat ile davalının haklarının güvence altına alınabileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hile ve vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun İhtiyati tedbir başlıklı 389....

      Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, yapılan temliklerin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği, ikinci ve sonraki eller bakımından T.M.K.'nun 1024.maddesi hükmü aracılığı ile 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları, öte yandan, vekalet görevinin kötüye kullanılma hukuksal nedenine dayalı olarak açılacak tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresine tabi olmaksızın her zaman açılabileceği, vekil ile müvekkil arasındaki ilişkiden kaynaklanan tazminat davalarının ise ayın isteme hakkının ortadan kalktığı zaman başlangıcı olmak kaydıyla Borçlar Kanununun 126.maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğuna göre; davalılar ... ve ...'nin temyiz itirazı yerinde değildir....

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı ... ve ... yönünden tapu iptali ve tescil isteminin esastan reddine, davalılar Yeter ve Yusuf yönünden kayıt malikleri olmadıkları gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine, terditli tazminat istemlerinin de her bir davalı yönünden ayrı ayrı reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1....

          Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 1561 parsel sayılı taşınmazın 24/3720 payının mirasbırakan babası .... adına kayıtlı iken anılan payın vekili olan kızı davalı ... tarafından diğer davalı ...'a 14.12.2005 tarihinde satış suretiyle temlik edildiğini, murisin taşınmazdaki payı satmayı düşünmediği gibi vekilin satış bedelini kendi adına aldığını, vekalet yetkisinin kötüye kullanıldığını, ayrıca gabinin koşullarının da oluştuğunu, diğer davalı ...'ın da iyi niyetli olmayıp taşınmazdaki payı düşük bedelle satın aldığını, miras bırakanın hukuki ehliyetinin de bulunmadığını ileri sürerek, payı oranında iptal ve tescil olmazsa tazminat isteğinde bulunmuştur....

            Somut olaya gelince, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davada ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, dinlenilen davacı tanıklarının anlatımlarına ve toplanan delillere göre vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlanmadığı, davalı tanıklarından özellikle dava dışı mirasçı Ayşe Özkara’nın eşi Şaban Özkara ifadesinde, vekaletnamenin vekil Hasan’a yapılan satış karşılığında verildiğini, eşi Ayşe’nin bedeli aldığını beyan etmiş, diğer davalı tanıkları da beyanlarında satış olgusunu doğruladığı dikkate alındığında Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 07/12/2020 tarih ve 2019/1861 Esas, 2020/6516 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/03/2023 tarih ve 2021/1- 946 Esas, 2023/219 Karar sayılı ilamı reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde karar verilmiştir....

            Davacı vekilince dava dilekçesinde; geçerli bir vekalet ile tapuda yapılan satış sonrası, vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmaz ise tazminat istemli dava açılmıştır. Satışın geçerli olması nedeniyle tapu iptal ve tescil şartları oluşmadığı takdirde (kötüniyet, eylem ve işbirliği v.b.) davacının talep edebileceği tazminat vekalet ile yapılan satış tarihindeki, taşınmazın gerçek değerinin faizi ile talebinden ibarettir. Satış bedeli için ise ancak hükme esas alınabilecek değer, davaya konu hisselerin ancak satış tarihindeki gerçek değeridir. ( Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11766 Esas-2017/10563 Karar sayılı ilamı) Mahkememizce yapılan keşif sonucunda davaya konu hisselerin satış tarihlerindeki değerlerini toplamının 87.765,30 TL olduğu tespit edilmiştir....

            nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ....’in ... ada ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki 1/3 paylarının kendilerine ve dahili davalılar ile dava dışı ...’e intikal ettiğini, tarımda doğrudan destekleme parası alabilmek için davalı ...’e vekaletname verdiklerini, vekaletnamede ne yazıldığını okumadıklarını, ...’ün taşınmazları diğer davalı eşi Şeyhamit’e muvazaalı olarak temlik ettiğini, kendilerine bedel ödenmediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı takdirde taşınmazların değerinin tespiti ile şimdilik 10.000 TL'nin miras payları oranında davalılardan tahsilini istemişlerdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Dava, hukuki ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Esasen, mahkemecede bu yönde niteleme yapılarak hüküm kurulmuştur. Bundan ayrı, aynı kişiler arasındaki öteki taşınmazlarla ilgili aynı sebeplere dayalı dava dosyasında verilen kararın temyiz edilmekle Yüksek Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderildiği davacının 07.09.2010 havale tarihli dilekçesinden anlaşılmaktadır. Kaldı ki, eldeki davanın temyiz inceleme merci Yargıtay 1.Hukuk Dairesidir. Tüm bu nedenlerle ve ilgisi bakımından dosyanın 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu