Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kusursuz sorumluluk tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir. Tapu işlemleri kadastro tespiti işlemlerinden başlıyarak birbirini tamamlayan işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasında kadastro işlemleri bir bütün oluşturduğundan, devletin kadastro işlemlerinden kaynaklanan sorumluluğunun TMK nın 1007.maddesi kapsamında olması gerekir. Davacıya ait taşınmazın tapu kaydının kesinleşen mahkeme kararı ile iptal edilmesinden sonra açılan ve mülkiyet hakkının yitirilmesi karşılığında tazminat talebini içeren iş bu dava, bu niteliği itibariyle adli yargıda görülmesi gerekir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 13. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/107 E. - 2019/41 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun ......

      , olmadığı takdirde TMK 1007 md sine göre taşınmaz hisse bedelinin hazineden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      , müvekkilleri hisseleri oranında tazminat olarak ödenmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/384 ESAS 2022/86 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007....

      Mahkemece, Dairemizin kaldırma kararı üzerine yeniden bilirkişi heyeti oluşturularak keşif yapıldığı ve heyetin tarım arazi vasfındaki tazminata konu taşınmaz için tarımsal gelir metoduna göre m2 birim fiyatı ve tazminatı seçenekler olarak hazırlanığı ve mahkemece m2 birim bedeli 119,62 TL/m2 olan değil, 89,72 TL/m2 üzerinden hesaplanan tazminata karar verilmiştir. Kararı davalı Hazine vekili istinaf etmiştir. Dava konusu yerin kuru arazi olduğu ve ayrıca orman ağaçlarıyla kaplı olduğu tespit olunduğu kalan kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınması yanlıştır. Etrafının bahçe bitkileriyle kaplı olması dava konusu taşınmazı etkilemez. Aynı köydeki TMK 1007 maddesine dayalı tazminat davaları da dikkate alınarak uygun bir tazminat miktarı belirlenmelidir....

      İstinaf Yoluna Başvuran: İstinaf kanun yoluna davacı ve davalı taraf başvurmuştur. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; m2 birim değerinin bölgedeki emsaller nazara alındığında 64,62 TL olması gerektiğini, münavebenin bakla, silajlık mısır ve karpuz olması gerektiğini, bedelin düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, ağaçlık alan ve açıklık alan ayrımı yapılmadan % 5 oranında düşük kapitalizasyon faiz oranı uygulandığını, objektif değer artış oranının gerçekçi olmadığını, gelir hesabında yüksek verimli ürünlerin alındığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 1....

      Davacı vekilinin tazminat yönünden tefrik kararı verilmesine yönelik istinaf talebi bakımından yapılan incelemede, HMK 132 maddesi gereğince karşı davanın aynı taraflar arasında açılmış olması gerektiği ve ayrıca karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürelen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması, yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması gerektiği, eldeki davanın Orman İdaresi tarafından açılan tapu iptal davası olduğu, davalının açtığı davanın ise TMK 1007'den kaynaklanan tazminat davası olduğu, TMK 1007'ye göre açılacak davada davalının Hazine olması gerektiği, Orman İdaresinin taraf sıfatının bulunmadığı ve TMK 1007'ye göre dava açılabilmesi için zararın doğmuş olması gerektiği, bunun ise ancak tapu iptal kararı verilip kesinleşmesiyle oluşabileceği, bu nedenle mahkemece verilen tefrik kararının Yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

      İleri sürülen istinaf sebepleri İstinaf kanun yoluna asıl ve birleşen davacılar vekilleri tarafından başvurulmuştur. Asıl dava davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapu iptal tescil davasının 2016 tarihinde kesinleştiğini, bu sebeple zamanaşımı süresinin dolmadığını, TMK m.1007 kapsamında devletin sorumluluğu zararın objektif olarak doğduğu tarihten başladığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Birleşen dava davacılar vekili istinafında özetle; tapu iptal tescil davasının 2016 tarihinde kesinleştiğini, bu sebeple zamanaşımı süresinin dolmadığını, TMK m.1007 kapsamında devletin sorumluluğu zararın objektif olarak doğduğu tarihten başladığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava, TMK m.1007 hükmüne dayalı olarak açılmış tazminat istemini içermektedir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur....

      Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      UYAP Entegrasyonu