Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/85 Esas sayılı dava dosyası, taşınmazın kesinleşen orman sınırlarında bırakılması nedeniyle 4721 sayılı TMK'un 1007. maddesine dayalı tazminat, birleştirilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/751 Esas sayılı dava dosyası orman sınırları dışında kalan kısımdaki orman şerhinin terkini, birleştirilen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/767 Esas sayılı dava dosyası ise taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/85 Esas sayılı dava dosyasının davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı Hazine yönünden ise kabulüne, birleştirilen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/767 Esas sayılı dava dosyası hakkında asıl davada karar verildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen ... 2....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıyı kenar çizgisinde bulunduğu iddia edilen taşınmaz tapusunun iptali nedeni ile davacı tarafa tazminat ödenmesinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK.'nın 1007. maddesine dayalı, taşınmazın kıyı kenar çizgisi kalması nedeni ile açılan maddi tazminat davasıdır. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re'sen gözetilecektir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

    . maddesine dayalı olarak tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının geçerli bir tapusu bulunmadığı gibi iptal edilmiş bir tapusununda bulunmadığı hukuki değerini yitirmiş tapu kaydına dayanılarak 1007.maddeye dayalı tazminat isteminde bulunulamayacağını beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Davacının davası TMK'nun 1007. Maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir....

      TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125.maddesine) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29.09.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/6673 başvuru numaralı 25.07.2017 tarihli ... kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli 2009/4-383 Esas - 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak dava açılması gerekir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4721 Sayılı TMK'nun 1007. maddesine dayalı zararın tazmini istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı ile davalılardan ... vekillerince yapılan istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce istinaf isteminin kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının faize ilişkin bendin düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleştirilen dava, 4721 Sayılı TMK'nun 1007. maddesine dayalı zararın tazmini istemine ilişkindir....

          Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın MK'nın 1007. maddesine göre açılmış bir tazminat davası olduğunu, zarardan davalının sorumlu tutulabilmesi için zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olması gerektiğini, olayda tapu sicilinin tutulmasından önce veya sonra bir yanlışlık yapılmadığını, istenilen tazminat miktarının da çok yüksek olduğunu, davacı yanın taşınmazları dava dışı 3. kişilerden aldığından davanın reddini talep etmiştir. Hazine vekili ıslah dilekçesine karşı süresinde verdiği cevabında ise ıslah talebini kabul etmediklerini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 33.000.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK.nun 1007. maddesine dayanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, TMK.nun 1007. maddesine dayanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 1-Davacılar dava konusu taşınmazların murisleri ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu ileri sürdüklerinden, adı geçen tapu malikine ait veraset ilamı için açılan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/706 esas ve ......

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/06/2009 tarihli 2008/531 Esas 2009/366 Karar sayılı kararıyla ve kesinleşmiş orman tahdidi içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği; kararın temyiz incelemesinden geçerek 14/09/2010 tarihinde kesinleştiği; taşınmazın davacı adına tescilli tapu kaydının iptali nedeniyle TMK'nın 1007. maddesi uyarınca devletin kusursuz sorumluluğu nedeniyle davacının zararının karşılanması gerekmekte olup, TMK 1007. maddesine dayalı olan eldeki davanın, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptaline ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra Borçlar Kanununun 146. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı ve TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup, belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili, birleştirilen dava ise taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde bırakılması nedeniyle 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 09.06.2022 tarihli ve 2021/12732 Esas, 2022/10438 Karar sayılı ilama karşı, davalı ... vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü; - K A R A R - Dosyada bulunan delil ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre, karar düzeltme isteği HUMK'un 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına...

                UYAP Entegrasyonu