Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BOŞANMA KARARININ TANINMASIMANEVİ TAZMİNAT DAVASIYABANCI MAHKEME KARARLARININ TANINMASIZAMANAŞIMI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 178 ] 5718 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 58 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı manevi tazminat (TMK m. 174/2) isteğine ilişkin olup, 07.05.2007 tarihinde açılmıştır. Boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş, 09.03.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Yabana mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz (5718 s. MÖHUK m. 58/1)....

    Kanaat getirilen kusur durumu karşısında TMK 174.madde yasal koşulları kadın lehine oluşmakla kadına maddi ve manevi tazminat verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları hakkaniyet ve TBK 50- 51.maddeler gereğince tazminat miktarları da uygundur. Bu haliyle davacı karşı davalı erkeğin kadına maddi ve manevi tazminat verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alındığında TMK 174/2.madde yasal koşulları erkek lehine oluşmayacağından erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi netice itibariyle doğrudur. Bu haliyle davacı karşı davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı karşı davalı erkek layıhalar teatisi aşamasında ve yargılama sırasında maddi tazminat talebinde bulunmamıştır....

    Cilt (TMK. m. 1-351), Ankara 2004 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 943-944); - Maddî tazminat isteyenin kusursuz veya daha az kusurlu olması, - Maddî tazminat istenenin kusurlu olması, - Zarar, - Nedensellik bağı, - Hukuka aykırılık olarak sıralayabiliriz. TMK. m. 174 f. I hükmüne göre mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanma davasında koşulları varsa “hem kadın hem de koca yararına” maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebileceği kuşkusuzdur. Bu çerçevede/kapsamda dava dosyası incelenecek olursa; A) MEVCUT MENFAATLER YÖNÜNDEN İRDELEME Öncelikle belirtmeliyim ki “mevcut menfaatlerin” boşanma yüzünden zedelenmesi dava dosyasında kanıtlanmış değildir. Bilindiği üzere TMK. m.185-186 hükümleri evliliğin genel hükümleri arasında yer alır....

      Bu türden dosyalarda tazminat miktarının belirlenebilmesi için öncelikli olarak taşınmazın vasfı belirlenmelidir. 2942 S.K'nın 11. maddesine göre; taşınmaz arazi niteliğinde ise net gelir yöntemine, arsa niteliğinde ise emsal satışlara göre tazminat bedeli belirlenmelidir. Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre taşınmaz tarım arazisi niteliğinde olup, taraflar arasında bu hususta ihtilaf yoktur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda net gelir yöntemine göre hesaplama yapılması gerekirken aksi yönde yapılan hesaplama hatalıdır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi heyeti usulüne uygun şekilde oluşturulmamıştır. Zira TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında bilirkişi heyeti Kamulaştırma Kanunu'na göre oluşturulmaktadır....

      Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetlidir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m.175)....

      Mahkemece davacı-karşı davalı kadının bu talebiyle ilgili olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'...

        TMK m. 174/2)....

          Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere ortak çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir....

          Dairemizin kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesince kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat yönünden, idarenin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, yargılama aşamasında bu kez davacı TMK 1007.maddesi doğrultusunda T7 aleyhine tazminat davası açmış olup, işbu dosyayla birleştirilen TMK'nın 1007 maddesine dayalı tazminat davasının kabulüne karar verilmiş, verilen karar yalnızca T7 tarafından istinaf edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat (TMK m.1007) isteğine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin 23.01.2020 tarih 1 sayılı kararı ile 07.07.2020 tarih ve 173 sayılı Kararı'nın 3/B-b bendi uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu