Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, tapu sicilinin tutulmasından (TMK m. 1007) kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, tapu sicilinin tutulmasından (TMK m. 1007) kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetlidir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

      Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve anne yanında yaşayan müşterek çocuk Tuğçe yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetlidir....

      Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve müşterek çocuklar yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetlidir. Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım, eğitim ve korunmasına dair giderlere katılmakla yükümlüdür....

      Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar isabetli ise de davacı kadın ve müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı azdır....

      Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47–TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49- TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. (TBK.58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49.(TBK.58) maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. (TBK.58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince 08/04/2021 tarihli ara karar ile davalı kadın yararına aylık 500 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ve ara kararla hükmedilen bu tedbir nafakasının infazının mümkün bulunduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ve nafakanın miktarı isabetli görülmüştür....

        Taraflar arasında daha önce görülen ve red ile sonuçlanan boşanma davasından sonra tarafların evlilik birliğini sürdürmek amacıyla bir araya gelmedikleri alınan tanık beyanı, davalının cevap dilekçesi ve dosya kapsamı ile sabittir ve TMK 166/son maddesi şartları oluşmuştur. Bu haliyle davacının davasının kabulü ile tarafların TMK 166/son madde gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. TMK'nun 174.maddesinde; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği hükme bağlanmıştır....

        Kanaat getirilen kusur durumu karşısında kadının boşanmakla evlilikte mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği TMK 174/1.madde yasal koşullarının oluştuğu dikkate alındığında maddi tazminat verilmesi doğru olduğu gibi kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik, sosyal durumları, TBK 50- 51.madde ve hakkaniyet dikkate alındığında miktarı da uygundur. Davacı erkeğin kadına maddi tazminat verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kanaat getirilen kusur durumu karşısında erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, TMK 174/2.madde yasal koşullarının oluştuğu dikkate alındığında manevi tazminat verilmesi doğrudur, ancak kişilik haklarına yapılan saldırı ve kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik, sosyal durumları, TBK 50- 51.madde ve hakkaniyet dikkate alındığında miktarı azdır....

        UYAP Entegrasyonu