Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58 (BK 49)). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58 (BK 49). maddesi daha kapsamlıdır....

    Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek tam kusurlu olmakla, TMK 174/2.madde yasal koşulları lehine gerçekleşmeyeceğinden manevi tazminat talebinin reddine dair karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Bu haliyle davalı erkeğin reddedilen manevi tazminat talebine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Davalının, davacının tazminat talebine "açık muvafakatinin” olmadığı konusunda ise bir duraksama yoktur. O halde davacının bu davada Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde gösterilen süreden sonra maddi tazminat (TMK m. 174/1- 2) talep edemeyeceği gözetilerek davacının maddi tazminat isteği hakkında süresinden sonra talep edildiğinden bahisle "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde verilen karar ve gerekçesi doğru olduğundan davacının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). TMK.'...

    Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili için 100.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 25.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat takdirine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, kadının tedbir - yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir....

    Bu husus gözetilmeden mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak, davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebinin (TMK m. 174/1) reddi doğru olmadığından" bahisle bozulmasına, temyize konu diğer bölümler yönünden de onanmasına karar verilmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde davacı-davalı kadının TMK m. 174/1 kapsamında maddi tazminat talebi bulunmadığı, maddi tazminat talebinin ziynet alacağına yönelik olduğu halde kadın lehine TMK m. 174/1 kapsamında maddi tazminat verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, iki tarafın da kusurlu oldukları gerekçesiyle, kadının davasının Türk Medeni Kanunu madde 166/1 erkeğin davasının ise Türk Medeni Kanunu madde 166/4 uyarınca kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

      Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-'Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1 ve 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

        Davalı-karşı davacı erkeğin ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK m. 175) takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur....

          Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteklerinin reddedilmesi doğru değildir. 3- 11.02.2015 tarihli kolluk tutanağında kadının çalışmadığı belirtilmişken, 25.06.2015 tarihli celsedeki tanık beyanında kadının 4 aydır işsiz olduğu ifade edilmiştir....

            O halde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

              Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin ağır kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir....

              UYAP Entegrasyonu