Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi ise, vefat eden velinin nüfusa kayıtlı olduğu yerin ... ili, ... ilçesi olması sebebiyle TMK 19, TMK 9. maddeleri gereğince nüfusa kayıtlı olduğu yer mahkemesinin, ... Aile Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. TMK'nın 404/1. maddesinde "Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır." hükmüne, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre de, "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmüne yer verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 21. maddesine göre velâyet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, mallarının korunması istenen küçük ...'ın annesi ...'nin 25/04/2016 tarihinde vefat ettiği, babası ...'in ise sağ olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, yetkili mahkeme, velayeti kullanan babası ...'in yerleşim yeri mahkemesidir. Dosya kapsamından, babası ...'...

    Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davacı-karşı davalı kadın tarafından zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise onur kırıcı davranış ( TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, mahkemece tarafların boşanma davalarının reddine karar verilmiş, verilen karar davacı-karşı davalı kadın tarafından süresi içerisinde kendi boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmiştir. Karardan sonra davacı-karşı davalı erkek tarafından 31.01.2018 tarihinde İstanbul 8....

      ile davacı kadının kişilik haklarının zarar gördüğü, TMK.'...

      Davalı erkeğin maddi ve manevi tazminata ve miktarına ilişkin istinafının değerlendirilmesinde; 4721 sayılı TMK'nin 174/1. maddesinde; "mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir." hükmüne, aynı maddenin 2.fıkrasında ise "Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Maddi tazminat ve miktarı yönünden; Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen davacı kadının, erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, davacı kadın yararına maddi tazminat koşulları gerçekleşmiştir....

      IV hükmüne göre 3.11.2004 tarihinde açılan eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasında 4.3.2005 günlü ıslah dilekçesi ile dava sebebi değiştirilmek suretiyle dava “tamamen ıslah” edilerek terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davasına dayanak olarak “ihtar isteminde” bulunulmuştur. Yerel mahkeme 22.03.2005 günlü ara kararı ile “Davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile davalı tarafa eve dön çağrısı talebinin reddine” karar vererek tefhimle yargılamaya devam olunarak davacı kocanın eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasının “sanki ortada böyle bir dava kalmış gibi” esastan incelenerek reddine karar vermiştir. Davacı tarafından temyiz edilen hükmün Dairem tarafından “onanmasına” karar verilmiş olup davacı kocanın ıslah isteminin göz ardı edilemeyeceği gerekçesi ile gerçekleştirdiği karar düzeltme isteminin ise değerli çoğunluk tarafından “ ıslahın terke dayalı davanın ön şartını teşkil eden mahkeme eliyle yapılan ihtara hasredildiği” gerekçesiyle “reddine” karar verilmiştir....

        Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğine, kusur tespitine, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarına, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına, kusurlu taraf olan erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğine ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma, karşı dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma talebi ve fer'ileri istemine ilişkindir....

        Ancak terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davasında konutun seçimi nedeniyle çekişme çıkarsa ne olacaktır? Çözüm: Eşler ayrı ayrı veya birlikte yapacakları istem ile aşağıdaki durumlarda TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi: I. Cilt, (TMK. m. 1-351), Ankara 2004 , II. Cilt, (TMK. m. 352-1030) Ankara 2004, Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 1102-1003) istenebilir; - Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin (TMK. m. 185-186) yerine getirilmemesi, - Evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi. O halde davacı eş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesini isteyecektir. “Müşterek konutla ilgili taraflar arasında anlaşma sağlanmamıştır....

          KARŞI OY YAZISI Dava eş aldatması nedeniyle manevi ve evden kovulması nedeniyle ev eşyalarının davalılarda kalması nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi zararın ispat edilemediği olgusuna dayanarak bu istem reddedilmiş, aldatma olayına dayanarak 10.000 TL. Manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı ile davalı ... arasında .... Aile Mahkemesinin 2011/386 esas - 2013/241 karar sayılı dosyasında boşanma davası görülmüş olup davacı yararına aynı nedene dayalı olarak 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK 185/3) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak boşanma davası açarak bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir....

            TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Somut olayda; davacı-b.davalı erkek 21/05/2020 tarihli duruşmada davasının zinaya dayalı olduğunu beyan etmiştir....

            aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma kararıyla birlikte hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), boşanma kararının kesinleşmesiyle muaccel hale gelir....

              UYAP Entegrasyonu