Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Yine boşanma veya ayrılık vukunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. M. 182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. Tarafların müşterek çocuğu ..., 19.10.2017 tarihinde, dava açıldıktan sonra dünyaya gelmiştir. Çocuğun doğduğu tarihten itibaren tedbir nafakasına,boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

    geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından reddedilen nafaka talebi ve tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Aile Konutunun Yarı Bedeli Oranında Tazminat (Mal Rejiminin Tasfiyesi) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından maddi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

          Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287) bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

            Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

              Dava; zina (TMK md. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma talebi ve fer'ilerine, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenine dayalı boşanma talebi ve fer'ileri istemlerine ilişkindir. Davacı-karşı davalı erkek vekilinin, erkeğin reddedilen maddi tazminat talebine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; TMK'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. Hal böyle iken, ilk derece mahkemesince, "davacı kocanın boşanmakla en azından diğerinin maddi desteğini yitirmeyeceği" gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

              Bu Kanunun istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352 nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır (HMK md.366). Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığı, 2020/6945 Esas ve 2021/577 Karar, 2018/7893 Esas ve 2019/216 Karar sayılı ilamlarında “…katılma yoluyla temyiz hakkının, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğunu" belirtmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi uyarınca katılma yoluyla istinafa ilişkin hükümlerin katılma yoluyla temyize de kıyas yoluyla uygulandığı nazara alındığında, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin katılma yoluyla temyize dair kararları Dairemizce de aynen benimsenmiştir. Davacı kadın; kararı sadece ziynet alacağı yönünden istinaf etmiştir. Davalı koca ise katılma yoluyla kararı; kusur tespiti, boşanma, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakaya yönelik olarak istinaf etmiştir. Somut olayda; davacı kadının boşanma ve ferileri yönünden bir istinafı bulunmamaktadır....

              Bu Kanunun istinaf yolu ile ilgili 343 ilâ 349 ve 352 nci maddeleri hükümleri, temyizde de kıyas yoluyla uygulanır (HMK md.366). Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığı, 2020/6945 Esas ve 2021/577 Karar, 2018/7893 Esas ve 2019/216 Karar sayılı ilamlarında “…katılma yoluyla temyiz hakkının, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğunu" belirtmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi uyarınca katılma yoluyla istinafa ilişkin hükümlerin katılma yoluyla temyize de kıyas yoluyla uygulandığı nazara alındığında, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin katılma yoluyla temyize dair kararları Dairemizce de aynen benimsenmiştir. Davacı-karşı davalı erkek; " kadının kabul edilen boşanma davası, kusur, tazminat talebi ve nafakalar ile kendi reddedilen tazminat talepleri" yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-karşı davacı kadın ise katılma yoluyla, "tazminat ve nafakaların miktarı ile reddedilen ziynet alacağı" yönünden istinaf talebinde bulunmuştur....

              Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina hukuksal nedene dayalı davanın reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina ( TMK m. 161 ) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1 ), hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davaları açılmıştır .Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davası reddedilmiş, davalı-karşı davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davalı-davacı kadının tanık beyanları...

                UYAP Entegrasyonu