Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, ön inceleme duruşmasına kadar cevap dilekçeleri ile tazminat ve nafaka talebinde bulunmayan davalı kadının ilk defa ön inceleme duruşmasında; davacı tarafından açıkça muvafakat edilmeyen maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde kesin hüküm oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...

    Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür....

      ) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

        Davacı kadın eşin boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra açtığı davada, talep ettiği manevi tazminat (TMK m. 174/2) istemi tarafların anlaşmalı boşanma hükümlerine göre boşandıkları ve boşanma davası sırasında istenmeyen manevi tazminatın, daha sonradan istenmesinin mümkün olmaması gerekçe gösterilerek reddedilmiş, hüküm davacı kadın eş tarafından temyiz edilmiştir. Tanınmasına karar verilen boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamı incelendiğinde, boşanma davasında Türk Hukukunun uygulandığı, kadın eş tarafından açılan davada geçimsizliğe dayalı olarak (TMK m. 166) boşanmaya karar verildiği, davalı erkek eşin duruşmada hazır bulunmadığı, tarafların boşanma ve fer’ilerine ilişkin mahkeme huzurunda beyanlarının alınmadığı gibi; davacı kadın eşin boşanmanın eki niteliğinde olan manevi tazminat (TMK m. 174/2) haklarından vazgeçtiğine ilişkin beyanının da bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-Davacı kadın tarafından dava tarihinde ergin olan 26.08.1994 doğumlu müşterek çocuk ... yararına eğitimi devam ettiği gerekçesiyle nafaka talep edilmiş, mahkemece bu çocuğun üniversite eğitimine devam ettiği gerekçesiyle Türk Medeni Kanununun 328/2. maddesine göre yardım nafakasına hükmolunmuştur. Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir (TMK m. 9). Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır (TMK m. 10). Erginlik onsekiz yaşın doldurulmasıyla başlar (TMK m. 11/1)....

            O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

              Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkek tam kusurlu olup, erkeğin bu kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurlarının ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51 ) dikkate alınarak, davacı kadın yararına uygun miktarda manevi (TMK m. 174-2) tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 400.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava dilekçesinde özetle; öncelikle TMK 161 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 400.000 TL maddi, 600.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın reddine, karşı ve birleşen davanın kabulü ile tarafların TMK 161 ve 166/I maddeleri uyarınca boşanmalarına, kadın lehine 65.500 TL maddi, 62.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya dair istemin reddine, erkek eşin maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir....

                Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve öldürme (BK 47 - TBK 56) ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (BK 49 - TBK 58) Bunlardan TMK.’nun 24. maddesi ile TBK 58 (BK 49) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında TBK’nun 58. maddesi uygulanır. TMK’nun 24. ve TBK’nun 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

                  Hukuk Dairesi         2018/1090 E.  ,  2019/366 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TALEP EDEN : ... DAVALILAR : VASİ KAYYUM DAVA TÜRÜ : Mutlak Butlan Nedeniyle Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evliliğin evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı olması nedeniyle mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiştir (TMK 145/3). Bu halde çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 157/2)....

                    UYAP Entegrasyonu