Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan .. .’nın 24. maddesi ile .. ’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. .. ’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında .. ’nun 49. maddesi uygulanır. .. ’nın 24. ve .. ’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, davanın kabulü, velayet, iştirak nafakası ve tazminat takdiri yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı kadın vekili katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesiyle; iştirak nafakası ve tazminat miktarları yönünden talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Dava; Zina (TMK. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma (TMK madde 166/1) ve fer'ilerine ilişkindir....

    (GENÇCAN-TMK-2, s. 1944-1945) Artık değer belirlenmediği gibi ortada ne takas edilecek bir alacak vardır ne de zina veya hayata kast nedeniyle verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığından TMK m. 236 koşullarının gerçekleştiğine ilişkin kabul dosya ile bağdaşmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş: TMK m. 235/1, 231, 236/1 uyarınca inceleme yaparak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

      (GENÇCAN-TMK-2, s. 1944-1945) Artık değer belirlenmediği gibi ortada ne takas edilecek bir alacak vardır ne de zina veya hayata kast nedeniyle verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığından TMK m. 236 koşullarının gerçekleştiğine ilişkin kabul dosya ile bağdaşmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş: TMK m. 235/1, 231, 236/1 uyarınca inceleme yaparak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....

        HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davalı kadının, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri, davacı erkek yararına hükmolunan manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, kusura ilişkin gerekçenin yukarıda gösterilen şekilde DÜZELTİLMESİNE, ilk derece mahkemesi kararının hüküm bölümünden 2. ve 3. bentlerin hüküm bölümünden KALDIRILMASINA, 2- Davalı kadının maddi tazminat (TMK m.174/1) talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL maddi tazminatın davacı erkek eşten alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, 3- Davalı kadının manevi tazminat (TMK m.174/2) talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı erkek eşten alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, 4- Davacı erkeğin manevi tazminat (TMK m.174/2) talebinin reddine, 5- Davalı kadının yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinin kısmen kabulüne...

        YARGITAY KARARI: Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 20.01.2021 tarih 2020/5417 Esas 2021/396 Karar sayılı ilamı ile "...tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır." gerekçesiyle Dairemiz kararı bozulmuştur. GEREKÇE : Karşılıklı davalar; TMK'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; TMK m. 163.uyarınca açılan davanın reddine, TMK 166/1 maddesi gereğince açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalı erkek eşten tahsili ile davacı kadın eşe verilmesine, karşı davanın boşanma yönünden reddine, karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, karşı davacının kişisel eşya taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 01/06/2015 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (TMK.185/3) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161. maddesine göre zina sebebiyle boşanma davası açar ve bu davada TMK'nın 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan eşin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş TMK 161/son maddesine göre manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte ne sebeple olursa olsun eşinden manevi tazminat istemeyen eşin durumu da aynıdır....

          TMK' nun 4., 6098 s....

          Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

          UYAP Entegrasyonu