Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin butlanı (TMK 158/2), boşanma (TMK 174/2) bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) (TBK. 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (BK 49) (TBK. 58). Bunlardan TMK’nun 24. maddesi ile BK’nun 49. (TBK. 58) maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 121,158/2, 174/2); bunların dışında BK’nun 49. (TBK. 58) maddesi uygulanır. -/- -2- 2014/14630-2015/14006 TMK’nun 24. ve BK’nun 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir....

    KARŞI OY YAZISI Davacı kocaya maddî tazminat verilmesine yönelik değerli çoğunluğun düşüncesine maddî tazminatın maddî koşullarından olan zarar koşulu gerçekleşmediğinden/kanıtlanmadığından katılamıyorum. Maddî tazminatın maddî koşullarını; maddî tazminat isteyenin kusursuz veya daha az kusurlu olması, maddî tazminat istenenin kusurlu olması, zarar, nedensellik bağı ve hukuka aykırılık olarak sıralayabiliriz. TMK. m. 174 f. I hükmüne göre mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanma davasında koşulları varsa hem kadın hem de koca yararına maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebileceği kuşkusuzdur. Öncelikle mevcut menfaatler yönünden irdeleme yapılmalıdır. Bilindiği üzere TMK. m.185-186 hükümleri evliliğin genel hükümleri arasında yer alır....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kadının ve davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdakı bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

        (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı (kadın)'ın daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı (kadın) yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

          manevi tazminat azdır....

            Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263," 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R TMK 864. maddesi hükmüne, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince ......

                Boşanma hükmünün davalı kadın tarafından istinaf edilmemesi sebebi ile boşanma kararının kesinleştiği, davalının kusursuz olması sebebi ile nafakaya hak kazandığı, TMK 175/2.maddesi uyarınca nafaka yükümlüsünün kusurunun aranamayacağı gözetilerek davalının tedbir nafakası miktarına ve yoksulluk nafakasının reddine yönelik istinafının kabulüne karar verilmiş, kadının süresinden sonra talep ettiği maddi-manevi tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülerek kadının lehine maddi-manevi tazminat hükmedilmemesine yönelik istinafının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                Çoğunluk; TMK. nun 5. maddesi yollamasıyla bu mal rejiminde BK. nun 125. maddesinde yer alan 10 yıllık, azınlık ise; TMK. nun 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasını benimsemiştir (2.H.D. 05.02.2007 T. ve 9383/1228 E/K). Mal rejimleri konusunda on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerektiği görüşünü savunanlar; TMK. nun 178. maddesinin TMK.nun boşanma kısmında yer aldığı, bu nedenle sadece boşanmanın eki niteliğinde bulunan davalar hakkında uygulanması gerektiği, mal rejimleri konusunda uygulanmasının mümkün olmadığı, maddenin kanunda yer alış biçiminin de buna engel olduğu gerekçesine dayanmaktadırlar. Kanun sistematiğine göre gerçekten TMK. nun 178. maddesi boşanma kısmında yer almaktadır....

                  (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 370-371 Davacı koca tarafından açılan değer artış payı (Mehrwertanteil) (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) alacağı davasının incelenebilmesi ve bu konuda işin esası hakkında bir karar verilebilmesi için katılma alacağı (TMK. m.231) davasında olduğu gibi eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu