Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma nedeniyle eşinin maddi desteğini yitirdiği anlaşıldığından davacı kadın lehine maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdir edilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacının maddi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf isteminin kabulü ile, maddi tazminat talebinin reddine ilişkin hükmün kaldırılmasına, HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca maddi tazminat konusunda yeniden karar verilerek davacı lehine TMK 174/1 maddesi kapsamında 15.000 TL maddi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile 133.074,00 TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı ile feri müdahil tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ve feri müdahilin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 48.000,00 TL maddi tazminatın 28/09/2012 tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, İİK 5. ve TMK 1007. maddelerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak İdare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır....

    Yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlandırmıştır. Bunlar, kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar(TCK 125 ), kişilik değerlerinin zedelenmesi (MK 24.md), isme saldırı(TMK 26.md), nişan bozulması (TMK 121 .md), evlenmenin feshi(TMK 174), babalığın benimsenmemesi (MK 286 ), bedensel zarar ve öldürme(BK 56) ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (BK 58).TMK 24 ve TBK 58. maddede belirtilen kişisel çıkarlar;kişilik haklarıdır. Kişilik hakkı ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....

      nun diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58 (BK 49)). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58 (BK 49). maddesi daha kapsamlıdır....

        Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-'Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1 ve 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....

          Davalı-karşı davacı erkeğin ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK m. 175) takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur....

            Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteklerinin reddedilmesi doğru değildir. 3- 11.02.2015 tarihli kolluk tutanağında kadının çalışmadığı belirtilmişken, 25.06.2015 tarihli celsedeki tanık beyanında kadının 4 aydır işsiz olduğu ifade edilmiştir....

              O halde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

                Bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse, iddiasını ispat etmek zorundadır.( TMK 29-1) Nüfus sicilinde bir kayıt yok ise veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılır ise gerçek durum her türlü kanıt ile ispat edilebilir. (TMK 30 md. ) ''Her ilgili bir kişinin ölü veya sağ olduğunun mahkemece tespitini dava edebilir.'' (TMK 44-2) Dosyada mevcut nüfus kayıtlarının incelenmesinde ölüm tespiti istenen ....ın evli olduğu anlaşılmaktadır. Ancak evlilik ile ilgili kaydına dosya arasında rastlanmamıştır....

                  Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek tam kusurlu olmakla, TMK 174/2.madde yasal koşulları lehine gerçekleşmeyeceğinden manevi tazminat talebinin reddine dair karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Bu haliyle davalı erkeğin reddedilen manevi tazminat talebine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu