Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel Müdürlüğü aleyhinde kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak açtıkları tazminat davasının reddi üzerine de 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca ittila tarihli alan 2006 yılından itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde TMK.'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemli işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.'nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, sicilin tutulmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü ye almaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, tapu iptali ve tescil hükmü içeren kesinleşmiş mahkeme kararının Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince infazının sağlanmaması ve davacıların taşınmazı geri alma imkanının bulunmaması nedeniyle, mahkemece, davacıların 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemi haklarının bulunduğuna ilişkin kabulü doğrudur. Ancak; Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

    Bu duruma göre davalı-davacı kadın yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle kadının tazminat isteklerinin reddi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

      Bu bakımdan, olayda davacı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Davalı erkek vekilinin; müşterek çocuk Osman için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169)....

      365 TMK 366 ve 2828 sayılı sosyal hizmetler kanunun 30 maddesi gereğince çocuk lehine aylık 1.000 TL nafakaya hükmedilmesini talep ederek dava açmıştır....

      HMK'nın 4. maddesinde münhasıran Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren TMK 501. maddesi gereğince mirasın Hazineye intikalinin tespitine ilişkin olan ve temyizi kabil olmayan kesin karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kesin olması nedeniyle HMK'nın 366. maddesi yollamasıyla 346. maddesi gereğince REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Mahkemece alacaklıya anılan konuda, TMK nun 887. maddesi uyarınca şikayetçiye ihtarname tebliğ ettirilmesi ve borç muaccel hale geldikten sonra adı geçen hakkında yeniden takip yapması, daha sonra da bu dosya ile birleştirilmesi konusunda mehil verilmesi, bu işlemlerin yerine getirilmemesi halinde takibin tümüyle iptaline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikaetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Erol'a yükletilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Elif'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.01.2020 (Salı)...

            Hal böyle olunca davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata (TMK.md.174/2) hükmedilmesi gerekirken, bu isteğin reddi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı erkek yanında kalan müşterek çocuk O. Y....

              ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....

                Hal böyle iken davacı kadının daha fazla kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadının maddi (TMK. Md. 174/1) ve manevi tazminat (TMK. md. 174/2) taleplerinin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata (TMK. md. 174/1-2) hükmedilemez. Davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.10.2015 (Perş.)...

                  UYAP Entegrasyonu