Davalı/davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 174). Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, boşanma yüzünden kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zarar göreceği gibi söz konusu eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunması isabetlidir....
dayalı boşanma davası, birleşen ilk dava kadın tarafından 14.02.2017 tarihinde açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1, 161. ve 162. maddelerine dayalı boşanma davası, birleşen ikinci dava ise yine kadın tarafından 02.03.2018 tarihinde açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. ve 161. maddelerine dayalı boşanma davasıdır....
Öte yandan dava akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davası (TMK md 165) olup, davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK md. 166/1,2) boşanma davası bulunmamaktadır. Yalnızca özel boşanma sebebine dayanılarak açılan davada davacı aleyhine kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Bu sebeple, bir kısım tanığın ifadesinde geçen ve erkek tarafından gerçekleştirildiği söylenen davranışlar erkeğe kusur olarak yüklenmemiştir. Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir (TMK md.336). Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet düzenlemesi yapılırken aslolan çocuğun üstün menfaatleridir....
Kanuna uygun olarak çocuk veya aile için yaptıkları harcamalardan dolayı tazminatla yükümlü tutulmazlar (TMK m. 363). Somut olayımızda; yukarıdaki hükümler çerçevesinde dava konusu uyuşmazlık ergin olan çocuk tarafından baba aleyhine Türk Medeni Kanununun 363. maddesine dayalı olarak açılan ana ve babanın sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasıdır. (TMK m. 363). Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m. 118-395, 5133 S.K m. 2-3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Açıklanan hükümler çerçevesinde görevli mahkeme Aile Mahkemesi'dir. İşin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Koray'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Oya'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 23.12.2021 (Per.)...
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir 3- Davacı kadın, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talepleri için faiz talebinde bulunmasına karşın, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Yıldıray'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 145.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Nurten'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2018(Pzt.)...
nin inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.10.2019 (Salı)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece asıl dava yönünden davacı karşı davalı T1 TMK m.164 terke dayalı boşanma davasının reddine, Karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, kadın lehine 400 TL tedbir, 500 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine 400 TL tedbir, 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine 22.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak, kadına verilmesine, karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Terke dayalı boşanma ve Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1,164) davacı-karşı davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....