Yapılan yargılama sonucunda davalı erkekten kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde maddi bir hadise ispatlanamamıştır. Boşanmaya sebep olan olaylar manevi tazminatı gerektiren bir olgu değildir. Bu durumda, davacı kadının manevi tazminat (TMK m. 174/2) isteğinin reddi gerekirken, kabulü doğru bulunmamıştır. 4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m4, TBK m.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekir. İlk derece mahkemesince davacı kadın yararına maddi tazminata hükmedilmesi isabetli ise de, boşanmaya neden olan olaylarda davalıya atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, evlilik süresi de dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Bu nedenle davacının maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca maddi tazminat konusunda yeniden karar verilerek davacı lehine TMK 174/1 maddesi kapsamında takdiren 50.000 TL maddi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Şti. aleyhine 21/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre maddi tazminat istemine yönelik tarafların tüm; manevi tazminat istemine yönelik davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesiyle; Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, ziynet alacağından kaynaklanan maddi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Anlaşmalı boşanma davası (TMK m. 166/3) dışında davalının davayı kabul beyanı hukuki sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3). Davada Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir....
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz....
İlk derece mahkemesince, erkeğin cevap dilekçesindeki maddi tazminat talebi 16.04.2019 tarihli duruşmanın 6 nolu ara kararı ile yanlış değerlendirme sonucu TMK 174/1.madde kapsamında değerlendirilerek davalı erkeğin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı erkeğin usulüne uygun harçlandırılarak açılmış bir davası veya karşı davası olmadığı halde boşanmanın feri niteliğinde olmayan maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu haliyle erkeğin, maddi tazminat talebinin reddine ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 3. bendinin davalı erkeğin maddi tazminat talebi yönünden kaldırılmasına, davalı erkeğin usulüne uygun harçlandırılarak açılmış davası ya da karşı davası bulunmadığından maddi tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine ve manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız yapılan icra takibi ve açılmasına sebebiyet verilen davalar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi-Manevi Tazminat-Yoksulluk ve İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının tazminat isteği, TMK 178 maddesi uyarınca boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talebine ilişkindir. Tarafların ... 1. Asliye Mahkemesinin 11.09.2014 tarihli 2012/1151 esas, 2014/599 karar sayılı kararıyla Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşandıkları, bu kararın temyiz edilmeyerek 17.11.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir ( TMK 174/1). Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkek tamamen kusurludur. Boşanma sonucu kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenmiştir. Bu nedenle kadının maddi tazminat talebinin kabulü doğru ise de, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile TMK'nun 4.maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine göre kadın yararına hükmedilen maddi tazminat azdır....
KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacıyı yanıltıcı eylemleri ile haksız olarak edildiği menfaatlerden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece ceza mahkemesi kararı delil olarak değerlendirilerek dolandırıcılık eylemi sonucu oluşan .. TL'lik zararın tahsiline, ayrıca altınların bozdurularak araba alınması nedeniyle oluşan .. TL'lik maddi, .. TL'lik manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacıya ait altınların bozdurularak araba alınması nedeniyle uğradığı zarara ilişkin maddi tazminat talebinin reddi gerektiği konusundaki çoğunluk görüşü ile davalıların gerçekleştirdiği dolandırıcılık eylemleri nedeniyle oluşan .. TL'lik zararın tahsili konusundaki yerel mahkemenin kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine ilişkin çoğunluğun görüşüne katılmakla birlikte, dolandırıcılık nedeniyle manevi tazminat isteminin reddi gerektiği konusundaki çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....